Sana güzel şeyler yazmak istedim. Ama olmadı.
Saçlarının rengi diyebilirdim. Gözlerindeki mahçubiyet diyebilirdim. Teninin kokusu diyebilirdim. Tüm sözcükleri döndürür de sana seni sabaha kadar anlatabilirdim. Sana anlatacağım aşk kırıntılarının seni mutlu edeceğini düşünür, gözlerinin parlamasıyla içten içe mutlu olabilirdim. Yaşadığın, yaşadığımız acıları yok sayar, sadece ikimiz olan bir gelecek çizip, salt mutluluğa kendimi inandırabilirdim. Bunların hepsini yapar da bir gram mutsuzluk düşünmeyebilirdim. Mesud olmak ile memnun olmak arasında git-geller ile önceden tahayyül ettiğim o cam fanusun içine girip bizden başka kimseyi almayabilirdim. Ama olmadı...
Bir yangın var derler, kocaman. Herkes bir şekilde bu yangının bir yerindedir. Kimi izler de yananların kurtarılmasını bekler. Kimi dalar yangının içerisine kim var kim yok kurtarmaya çalışır. Kimi yanmamak için, içeride saklar kendini yangından. Kimi sadece yangının yanından geçip gider şöyle göz ucuyla bir bakarak. Kimi ise yanar cayır cayır tam yangın yerinin ortasında. Kimileri vardır der ki, bu acı bitsin artık, birisi gelip beni kurtarsın. Kimi de der ki, bu yangın beni ben yapar, bırakın yanayım da kendimi bulayım. Herkes herkese yangını anlatır; alevlerin büyüklüğünü, itfaiyenin geç kalışını, ağlayan kadınların çığlıklarını, yanmış bedenlerin kokusunu... Yangına yaklaşan yanar, bir kere yandıktan sonra da istediği kadar uzaklaşmaya çalışsın, yanmaya devam eder.
Kalbim de öyle işte. Bir kere yandı, önce ısındı sıcaklığıyla. Sonra kaçtı yangından, bir şekilde söndürmenin yolunu aradı o yangını. Söndüremeyeceğini anlayınca da pes etti. "Yansın!" dedi. "Yansın şu kalbim, yaralar açsın kanasın da, en derine ineyim. Söndürmeye çalışmayayım, gerekirse kömür atayım, harlasın yangın; daha da büyük, daha da görkemli olsun. Yanarak bulacağım kendimi belli, artık o yangın sürüklesin beni rüzgar nereye esiyorsa." Rüzgar dünyanın dört bir tarafına esti. Uzak düştü belki evinden, evet. Ama yaktı kanattı da kalbimi, gösterdi en derininde seni. Yakmadan, yanmadan, pişmeden göstermezmiş en derini.
Yakında adem dirler bir şehre azîmet var
Uçdı bu fezâlardan mürg-ı dil-i nâlânım
Ârâm idemez oldum efkâr-ı seyâhat var
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta