Küllerinden filizlenmiş hayatlar gördüm
Sen rengi yaralardan bir şiir...
Aynı şiirden nice ölümcül masallar...
Nasıl da eskimiş yıllar...
Ölümsüz bir gece bekçisi gibi dolaşıyorum saatleri
Her adım başı gözlerin sızıyor sokak lambalarından..
Seninle,asla geçemeyeceğim kaldırımlardan geçiyorum şimdi..
Bir iki sarhoşun ağzında demleniyor sana söyleyemediğim türküler..
Yüreğim titriyor anne..
Rüzgar soğuğu değil bu; yüzümde sulanan boncuk boncuk acılar,çenemde bir çukur; mezarım kadar..
Ne yapsam olmuyor,geçmiyor ömrümden bir gün..
Boğazımda boğuluyor nefesim,saçlarım tel tel; kırık,dökük..
Yastığıma musallat gün ortasında gece; neden?
Bir köpek barakasından beter yaşamak
En az ben kadar kirli yatağım
Buz tutmuş bir yorganım bile yok
Uyku tutuşsa da gözlerim; hiçbir akrep,yelkovan söndürmüyor geceyi..
Kalemimi kıracaklar birazdan,yiyeceğim bir tekmeye takılı gözlerim..
Şakağımdan oluk oluk süzülecek çocukluğum,olmayan gençliğim..
İki göz uğruna ölmekten çok korktuğum lise yıllarım geliyor şimdi aklıma,kazıyıp yaraladığım çam ağaçları...
İnsandım ve sevdim; büyük suç,günah...
Kirpiklerimde uzuyor bakışların
Ben buna razıyım
Bir gece ya da zamanın herhangi bir akrebinde çıkıp gelme sakın
Ansızın..
Azrailin derdi bile değildi ömrüm
Sendin benim kalp yetmezliğim..
Öpemem kahkülünden
Avuçlarımla besleyemem çatlak susuzluğunu
Toplama artık saçlarını
Bırak dökülsün.
Bir gül bahçesinden geçtim gece
Çiğnedim her rengini
Ben kırdım,kanattım nefretle gülün yüreğini
Batacaksa batsın şimdi sevdanın ahı
Gözlerinde,yıllanmış bir yalnızlık..
Ellerin,mevsim soğuğu kadar sarışın..
Yıllar sonra uykumdasın Lirya
Ölüm gibi geldin birden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!