Kar yağıyor, ölçüsüz bir kefen örüyor bedenime. Üşüyor ruhum, can çekişiyor fakat canını emanet etmiyor ölüm meleğine. Sesleniyorum birilerine beni bu dertten kurtarsın diye ama heyhat, her seslenişim her kıvrılışım boğazımda düğümlenip duruyor öylece. Taş kesiliyor bedenim, gözlerim kayıyor derinlere, derinliklere. "Zamanın doldu daha fazla direnme" diyor zamanın sahibi ancak ben umutlanır, uzanırım ellere. Yalnızlığımı hissediyorum çevremde, tenha ve tükene tükene tükeniyorum dünyanın herhangi bir köşesinde. Artık gülümsüyorum ölüme, ellerimden değil ruhumdan tuttu diye.
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta