ÖLÇÜSÜ VERMEKTİR SEVMEKTİR
YİĞİTLİĞİN DEDİLER
Ey yürekte karanfil bitirenim
Ey kara sevdalarda aklın yitirenim
Ey Kaf dağının ardın getirenim
Ey gecelere ışık götürenim
Ne alınan ahlar
Ne çekilmiş silahlar
Ne güzellikler ne ilahlar
Onlar
Ölçüsü sevmektir
Vermektir
Adam gibi ölmektir yiğitliğin dediler
Dağın dumanını
Hasat zamanını
Yerde karıncayı
Sevmektir gülde goncayı dediler
Taşımaktır
Yaşamın şarkısını
Savaşın orta yerine
İnadına aramaktır
Dört yapraklı yoncayı dediler
İşte onlar öyle yiğittiler
Gözlerine tünemiş gülüşleri
Azat edip
Dağlara saldılar umudu
Kaderi, kederi
Hüznü tutsak aldılar yüreklerinde
Baharı yakaladılar
Zemherinin yedisinde
Kan kardeşlerinin
İhanetini gördüler
Çekilip kayaların kuytusuna
Yürekleriyle ağladılar
Nedamet etmediler
Kimseye bildirmediler
Kimseden merhamet dilenmediler
Papatyalar gibi gülüp
Kara düşmüş karanfil gibi
Gelincik tarlaları
Hoyrat ellerde gül gibi öldüler.
Ama onlar zalimin zorbanın
Cebbarın ceberrutun
Yüreğinde korku
Bir kara zulümdüler
İşte onlar öyle yiğittiler.
Ölümüne
Deli gibi severken yaşamı
Törenini yaptılar yeşiline
Fitreye durmuş bir buğday tanesinin bile
Ölüme türkü söyleyerek gittiler
İşte onlar öylesine yiğittiler
Öylesine sevgiydiler
Sevdaları sığmadı kabına
Gelmediler İpe, sapa, sapana
Aşktan öte
Aşktan üstündü duyguları
Verdiler, verdiler
Eğer onurluysa ölüm
Onlar ölümü de sevdiler
Ama onlar,
Bir kere olsun eğilmediler
Çünkü onlar
Seven yürek
Gören göz
Veren el
Sapına kadar yiğittiler
Onlar ki
Yenilmek ama
Eğilmek yiğitlik değildir dediler
Bir anne görürseniz çaresiz
Bir baba görürsen işsiz güçsüz
Bir çocuk görürsen kimsesiz
Bu onların isyanı gözyaşıdır
Eğer bir demet menekşe görürseniz
Çeyizin nakışında;
Şunu bil ki, bu onların elişidir
Eğer bir avuç bahar görürseniz
Bir bebeğin bakışında
Bil ki bu onların gelişidir
Güzelliğe dair, bir değişim varsa
Zamanın akışında
İnan ki onların işidir
Eğer bir top çiğdem açmışsa yol kenarında
Bu onların gülüşüdür
Bir yıldız kaymışsa gökyüzünden
İşte o, onları ölüşüdür
Desen ki bir gün;
Hani bir soru sorsan kendine.
Hani derler ya ‘beş N’
Bir de ‘Kim? ’ ekle önüne
‘Kim, ne, nasıl, niçin, neden, nerde,?
İşte dostum, bu onların gelişi
Onların dirilişi
Onların düşüdür
Her kim ki
Mazluma dost zalime düşman
Şu yürekte açan çiçek
Gazze' de direnen çocuk
Hani tarlada tapanda
Şu yüksek fırında
Terleyen boncuk boncuk
Aman da aman
Onlar ki ne yaman
Alev alev isyan
Duruşuyla
Vuruşuyla
Görüşüyle usta
Bilge her hususta
Kavgasıyla bir deli oğlan
Sevdasıyla Bektaşi Yunus Pirsultan
Güzelliğiyle Tanrı'ya bir karış kalmış insan
Allah'ına kadar kahraman
Mavzerden
Nazardan saklasın Rahman
İşte ki işte ONLAR
Onların kardeşi
Onların can yoldaşıdır
Mahmut NAZİK 23.06.2006 Mersin
Mahmut NazikKayıt Tarihi : 12.2.2009 13:32:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mahmut Nazik](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/02/12/olcusu-sevmektir-vermektir-yigitligin-dediler.jpg)
'Eğer onurluysa ölüm
Onlar ölümü de sevdiler
Ama onlar,
Bir kere olsun eğilmediler ' Harika dizeler,kutlarım.
Zamanın akışında
İnan ki onların işidir
Eğer bir top çiğdem açmışsa yol kenarında
Bu onların gülüşüdür
Bir yıldız kaymışsa gökyüzünden
İşte o, onları ölüşüdür
Desen ki bir gün;
Hani bir soru sorsan kendine.
Hani derler ya ‘beş N’
Bir de ‘Kim? ’ ekle önüne
‘Kim, ne, nasıl, niçin, neden, nerde,?
İşte dostum, bu onların gelişi
Onların dirilişi
Onların düşüdür
Selamlar
Mahmut Kardeşim
Bu güzel anlatımınızı canı gönülden okudum.Yüreğinize sağlık diyorum.Listeme alıyorum benden 10 puan diyor.
Saygılar sunuyorum.
Osman Karahasanoğlu
Kara düşmüş karanfil gibi
Gelincik tarlaları
Hoyrat ellerde gül gibi öldüler.
Ama onlar zalimin zorbanın
Cebbarın ceberrutun
Yüreğinde korku
Bir kara zulümdüler
İşte onlar öyle yiğittiler. ..
kutluyorum güzelliği
namık cem
TÜM YORUMLAR (3)