Maviliklerinden çaldıgımız hayaller,
Sürüklerdi bizi yukarılara:
Gökle bir iken o...
Güzel bir prenses gibi;
Kimseye ait değilken,
Şarkılar bestelenilirdi
Ve o olurdu içinde başında tacıyla...
Fakat asıl güzellik içindeydi
Sureti hafifçe vururdu dışarıya
Öfkesi bir nefes gibi deliciydi
Dalgaları aşardı boyunu:
Karşısında ne varsa...
Ve bir uğultuyla gelirdi:
Ve yerle bir ederdi
Göge bakıp kaçanlar kurtulurdu
Fırtınaların azabı varken dalgalarında.
Mahalle aralarından, dar sokaklardan
Kurak topraklardan ve taşralardan,
Çıkardı ve toplanırdı tüm efkarlar
Kavuşmanın özlemi ve tutkusuyla
Mavileri anardı kahverengiye bakan gözler
Günbatımında arardı bir yol
Yol boyunca dizilmiş notalardan...
Bir umut yerleşirdi yakın bir güne
Uzadıkça uzardı, bir bulut yükünü indirirken
Gökyüzü ağlarken ve içinde haykırış varken
Ve gelmeyen o güne ağıtlar yakılırdı:
Parlak kahverengi gözleri
Gün doğumundan sıyrılmıştı
Yolda bırakmıştı özlemini
Ve bu bir kabullenişti
İçinde sönen ateş
Maviliklere karışmıştı
Ve dalga dalgaydı saçları
Dağınıktı...
Kalbini bir kalması için kilitlemişti.
Belki de gökyüzüne erişmişti sözleri
İçindeki boşluklara dek uzanırdı
Büsbütün ruhuna ve kalbine dokunurdu
Rüzgar gibi kuvvetli ama şefkatliydi
Ve o maviliklere söz vermişti;
Verecek bir şeyi kalmadığında
Bir daha geri dönmeyecekti.
Ozan Oğuz
Kayıt Tarihi : 2.2.2024 03:17:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Belki de gökyüzüne erişmişti sözleri İçindeki boşluklara dek uzanırdı Büsbütün ruhuna ve kalbine dokunurdu Rüzgar gibi kuvvetli ama şefkatliydi Ve o maviliklere söz vermişti; Verecek bir şeyi kalmadığında Bir daha geri dönmeyecekti.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!