panjurlar yarı açık, güneş süzülüyor yüreğime,
ve, ben hala üşüyorum.
duvarda asılı resmine,
her gün düzenli gidip seni yazdığım,
kekeç alinin kahvesine küstüm.
dudağıma yamaladığım iyiyimler,
yürekten dökülen pişmanlıklar,
dünyayı sırtlamış gibi yorgunluklar.
tipiye tutuldum şu olağan zaman yüzünden
hangi günahın vebalidir ki bu azgın denizde boğuldum.
neden hep geri dönüşü olmayan trenlerin yolcusu oldum.
cüzzamlı şehirlerde,
hüzzamlı sevdalarda,
aşk denen zehri içtim.
güneşe küsmüş bir yaprak gibi akşamın kızıllığında,
özenerek hazırladığım çilingir sofrasına,
her gece sen gelecekmişcesine,
gece ile şafak arasında seni bekledim.
gelseydin ;
sevesim var dı, hevesim var dı.
yurdunda esir düşmüş bir zebun gibi okunmamış mektuplarım kaldı,
ve, daha yazamadıklarım.
benim iç çekişlerim bile şiirdi,
okusaydın bu kitap raflarda tozlanmayacaktı,
okusaydın, içimi anlayacaktın.
Kayıt Tarihi : 9.9.2021 14:02:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sabah saatlerinde yazdım.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!