Okulsuz Toplum Ve Düşmanları Şiiri - Yor ...

Aydın Aktay
85

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Sonradan okuduğumda kendime oldukça yakın bir düşünüş tarzı olarak sıcak bulduğum Illich’in “Okulsuz Toplum” tasarısına hayranlık duymamı sağlayacak sürecin tohumlarını daha ilk okula başlarken atmıştım.
Her Türk vatandaşı gibi veya modernliğin doğası gereği; birey, vatandaş olmam, sosyalleşmem için, kimlik ve statülerime ulaşmam, toplumsal rollerin en iyisine kavuşmam için artık bu literatüre girebilecek her şey için okumam gerekiyordu.
Babamla ilkokul müdürünün odasına girdiğimizde gördüğüm, sert hatlara sahip bir devlet görevlisi ciddiyetinde kalın ve siyah çerçeveli gözlükleri ile ve de iri gövdeli müdürün zoraki gülümsemesi ile “hoş geldiniz” demesiydi. “Hoş bulduk.”
Kısa pantolonumun açığa vurduğu bembeyaz bacaklarım ilgi konusu olmuş gündemi belirlemişti. Bacaklarımın sütbeyaz görüntüsü hakkında diğer öğrencilerin bacaklarının mukayese edildiği uzun bir faslın sonunda okula babamın “eti senin kemiği benim” sözüyle kaydım yapılmıştı. Bu enteresan diyalogun ben o zamanlar müdür bey’in velilerle sıcak diyalog kurmak için geliştirdiğini düşünüyorum. En azından benim üzerimden yapılan et ve kemik alışverişi ile bir ilgisi yoktu bunun, sanırım…
Okula kaydımdan önce ağabeylerim ve ablalarımdan okulun nasıl bir cennet olduğuna dair duyduklarım ve onların okul yıllarından hayal meyal hatırladıklarım okula gitmem konusundaki şevkimi artırmıştı. Et ve kemik bahsi üstüne üstlük beyaz bacaklarım beni o yer hakkında kuşkulandırsa da….
Ağabeylerimin ve ablalarımın okuldan getirdikleri çeyrek ekmeklerin ve sütlerin lezzeti yokluk günlerimizi teselliye boğan bir işlev görüyordu. Okulda kendilerine verilen bu gıdalar o dönem öğrencilerinin sağlıklı beslenmelerini isteyen siyaset anlayışının bir gereğiydi. Sağlıklı beslenme alışkanlığının kazanılması için devlet eliyle yapılan bu teşvik, devlet malına karşı iştahı kabartmış “devlet malı deniz yemeyen keriz” özdeyişinin ortaya çıkmasını sağlamıştı. Bu konuda doğru düşündüğümden emin olmasam da bana bu da önemli bir sebep gibi gelmiştir.
Sütbeyaz bacaklarımla okula yaptırdığım kayıt bacaklarıma olan güvenimi artırmıştı. Onlarla her yere zıplıyor, koşuyor, tırmanıyordum. Sonraları futbolculuk hayallerimin vazgeçilmez silahları oldular. Kısacası bu özgüven bacaklarımla tırmanamayacağım bir merdiven düşündürtmüyordu bana. Bana bu güveni aşılayan müdür bey yüzünden sonraları başım bayağı ağrıyacaktı.

Tamamını Oku
  • Mehmet Şah Erincik
    Mehmet Şah Erincik 21.11.2007 - 15:37

    merhaba aydın bey
    yazınız çok güzel.
    bu yazıyı
    http://korsansozluk.com/okulsuz-toplum başlığına aldık.
    teşekkür ederiz.

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta