Son teneffüs zili çalınca bir mutluluk yaşardım, nede olsa günün okul stresi bitmiş olurdu.
Her cuma günü okul çıkışında istiklal marşını heyecanla beklerdik, istiklal marşı okunup bitince kimimiz tatil mutluluğu ile kimimiz de köy minibüsünü kaçırmamak için hızlıca okul bahçesinden uzaklaşırdık.
Eskiden şimdiki gibi kırtasiye malzemesi yoktu , çeşit azdı, olanları da alacak maddi gücüm yoktu.
Dönem ödevleri için kaliteli A4 kağıdı bulmak da zordu. Şimdiki gibi güzel defterler, kalemler pek yoktu.
Ortaokulun ilk senelerinde bir arkadaşımda pembe renk yazan tükenmez bir kalem görmüştüm, konu başlıklarını pembe kalemi ile yazarken, içim giderdi.
Bizim zamanımızda defterler, kitaplar mutlaka yüzlenirdi, pastanelerden pasta kutusu sarılan kağıtlardan rica minnet bir iki tane alırdık, bazen gazete kağıdını bile bulamadığım günler olurdu.
İlkokul 3.sınıfta Türkçe ders kitabım olmadığı için her gün öğretmenden azar işitirdim.
Lise son sınıfta üniversite sınavı için çalışacak ne kitabım ne de dergilerim vardı.
Şimdi mümkün olsa tekrar okumak, okula dönmek isterdim, çeşit çeşit kitaplar, kırtasiye malzemeleri, cep telefonu ve tabletten eğitici videolar.
Ben ökçesiz ayakkabı ile liseye gittim, boya sandığı sırtımda ayakkabı boyadım, yeri geldi tarla da, yeri geldi inşaatta tuğla çektim.
Okul zamanı bir kitabım bile yokken evdeki kitaplar artık okul zili gibi içimi acıtıyor.
İyisiyle kötüsüyle hepsini özledim, ama içimi yakan tek şey nedir bilir misiniz? Okul zili. Bu zili duyunca artık içim yanıyor, ne okuya bildim ne okutabildim.
Okul zilinin içimi bu kadar acıtacağını bilemezdim. Her zil çaldığında içim öyle acıyor ki, tarifi imkansız bir acı.
Okul zili artık içimde ve beynimde çalıyor, hiç susacak gibi de değil, ta ki okula dönünceye kadar.
Osman Yüksel SürdemKayıt Tarihi : 5.2.2025 12:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!