Bıkkınlık... Nedeni bilinmez sıkıntılar. Ergen olamanın geritdiği bir depresiflik olsa gerek. Tüm bu yazılanlar. Şiirinin verdiği ilhamla yazılan yazılar ve din kültürü dersi...
Sınıfın yarısının (hatta hepsinin) uyuduğu, haftanın bu son gününün, sonran beşinci dersinde yaşananlar. Buğra’ nın vosvos macerası, Emre’ nin hız merakı, Ela’ nın Twilight’ı ile dolu bir ders, dolu bir gün. Nereye gittiği belli olmayan bir gün...
Sakın yanlış anlamayın, bunları bende yaparım. Gençliğin gerektirdikleri der. Düşünmeden atlarım muhabbetlere. Sınıfa bakıyorum tekrar. Tekrar tekrar görüyor, duyuyorum muhabbetleri, insanları. Hepsini bir merakı, bir konusu var bu gün için.
Kapıdan geçen bir adam çekiyor sınıfın dikkatini. Emre’ nin sitemi kesiyor olnaları “Annemin arabasını istiyorum” diyor. Muhabbet muhabbeti açıyor. Hayat, olağan sürerliliğinde akıyor... gidiyor.... Ve ben bu yazdığımı okuyor ve pekte klasik olmayacak başlığımı ekliyorum sayfanın üzerine “Okul Defteri”...
Eee sanmayın ki yazdıkarım burada bitiyor. Hergün yeni bir ufuk açıyor bana bu günlerde. Yeni bir yaratıcılık katıyor yaşanan, boş yaşanan her an. Artık eskisinden de sever oldum sıkılmayı, yalnız kalmayı, insanlarla dolu bir ortamda boğulmayı....
20.02.2009
Cuma
10:53
Kayıt Tarihi : 28.5.2009 21:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!