Fıtrat yaratılışta insana yüklenen Hakk rızasına uygun özellikler.
Bunun yanında insan hevasına ( boş arzularına ) yenik düşer.
Bu yüzden rezillik sergilemeyi sever.
Bunu bize Kıyamet, 5 ayeti söyler.
Fıtrat Ak köpek,
Heva Kara köpek.
Ak köpeği beslersek,
Ruhumuz yeşerecek.
Kara köpeği beslersek,
Bizi yeyip bitirecek.
Besleyip de Kara köpeği,
Yemeyelim durmadan köteği.
Yaradan insanın önüne 3 kitap serer ve der,
"Oku! Bugün sana kitabın yeter."
İsra, 14 böyle der.
Ey! İnsan,
Kur'an, Evren ve İnsan,
Kitaplarını akıl ve vicdanla okumazsan,
Ruhun çölleşir,
Kurtulamazsın çöl karanlıklarından.
FLA
Kur'an Yeter mi?
Kur'an yeter mi? sorusuna yanıt olabilecek bir ayet.
Yaşar Nuri Öztürk
Enam, 38. Yeryüzünde debelenen hiçbir canlı, iki kanadıyla uçan hiçbir kuş istisna olmamak üzere hepsi sizin gibi ümmetlerdir. Biz bu Kitap'ta, herhangi birşeyi ne eksik bıraktık ne fazla yaptık. Onlar, sonunda Rableri önünde haşredilirler.
Muhammet Esed
Enam, 38
38. halbuki yeryüzünde yürüyen hiçbir hayvan ve iki kanadıyla uçan hiçbir kuş yoktur ki sizin gibi [Allah'ın] mahluku (30) olmasın: Biz, buyruğumuzda tek bir şeyi bile ihmal etmedik. Ve bir kez daha (belirtelim): (31) onlar[ın tümü] Rableri huzurunda toplanacaklardır.
30 - Lafzen, "... (onlar) yalnızca (Allah'ın) mahlukatıdır (ümem)". Ümmet kelimesi (çoğulu ümem) öncelikle bazı ortak vasıflara veya özelliklere sahip bir canlı varlıklar topluluğunu gösterir. Bu durumda, çoğunlukla "topluluk", "toplum", "millet", "cins", "nesil" vb. ile eş anlamlı görülür. Böyle her topluluk, onu meydana getiren elemanlara (ister hayvan, isterse insan olsun) hayat bahşedilmiş olduğu temel gerçeği ile tavsif edildiğinden, ümmet terimi bazan "(Allah'ın) mahlukat"ı anlamına gelir.
(Lisânu'l-�Arab,
bilhassa bu Kur'an ayetine atıfta bulunarak; ayrıca Lane I, 90). Böylece, yukarıdaki pasajın anlamı şöyle olmaktadır: İnsan, kendisini çevreleyen hayat gerçeğinin tümünde Allah'ın "işaret"lerini veya "mucize"lerini arayabilir ve dolayısıyla, "Allah'ın metodu"nu (sünnetullâh) -ki, "tabiat kanunları" olarak adlandırdığımız şeyin Kur'an terminolojisindeki karşılığıdır- daha iyi anlamak amacıyla onları gözlemlemeye çalışmalıdır.
31 - Sümme edatı, çoğunlukla, zaman veya tertipteki akışı/dizilişi gösteren bir bağlaç ("sonra", "sonradan" veya "bunun üzerine") olarak, bazan da "ve" ile aynı anlamda basit bağlaç olarak kullanılır. Ama daha başka bir kullanımda -ki, Kur'an'da ve İslam öncesi Arap şiirinde örneklerine çok sık rastlanır- sümme, belli bir şeyin daha önce ifade edildiğine ve şimdi yeniden vurgulandığına işaret eden bir tekrar vurgusu anlamı taşır. Sümme'nin bu özel kullanımı, en doğru şekilde "ve bir kez daha" sözleriyle çevrilebilir.
Muhammet Esed'den alıntıdır.
Muhammet Esed'in çevirisi eski dil ağırlıklı olduğundan açıklama gerekiyor.
Bilindiği üzere varlıkların sözcük ( kelime ), terim ve değişmeceli (mecazi ) anlamları vardır.
Lafzen: sözcük anlamı olarak.
Istılahta: terim anlamı olarak.
Mecazen: değişmeceli ( mecazi ) anlamda.F.L.A.
Ayrıca her şeyin yazılı olduğu şey, Kuran’ın da ondan geldiği, Allah katında ki Ana Kitaptır.
Zuhruf Suresi
2. O ayan beyan konuşan Kitap'a yemin olsun ki,
3. Biz onu akıl erdiresiniz diye Arapça bir Kur'an yaptık.
4. Ve o, bizim katımızdaki ana Kitap'ta çok yüce, çok hikmetlidir.
Demek ki Kur’an Ana Kitap’ tan gönderilmiş bir kitaptır. Fatih Lütfü Aydın.
Kur’an’ da Her Şey Var mıdır?
Kur’an her şeyin adresini vermiştir.
Enbiya Suresi
7. Senden önce de ancak kendilerine vahyettiğimiz erler gönderdik. Hadi, sorun zikir/Kur'an ehline, eğer bilmiyorsanız...
Nahl Suresi
43. Biz senden önce de elçi olarak kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başkasını göndermedik. Eğer bilmiyorsanız, zikir/Kur'an ehline sorun.
Not: “Sebebin hususiyeti nassın umumiyetine engel değildir” yani bir hükmün ( Kur’an ayetinin), özel olması ( burada Kur’an ehli ) genellemeye engel değildir. Yalnızca Kur’an ehline değil her konunun ehline, uzmanına sorulabileceği anlamına gelir. Ayrıca her şeyin yazılı olduğu şey, Kuran’ın da ondan geldiği, Allah katında ki Ana Kitaptır.
Zuhruf Suresi
2. O ayan beyan konuşan Kitap'a yemin olsun ki,
3. Biz onu akıl erdiresiniz diye Arapça bir Kur'an yaptık.
4. Ve o, bizim katımızdaki ana Kitap'ta çok yüce, çok hikmetlidir.
Demek ki Kur’an Ana Kitap’ tan gönderilmiş bir kitaptır. Fatih Lütfü Aydın.
BURÛC
21. İş onların iddialarının aksinedir! O, çok yüce bir Kur'an'dır.
22. Korunmuş bir levhada/Levh-i Mahfûz'dadır.
NEBE-29
Oysaki biz, her şeyi iyiden iyiye sayıp kitaplaştırmıştık.
Yunus Suresi
61. Bir iş ve oluşta bulunsan, Kur'an'dan bir şey okusan; herhangi bir iş yapsanız, siz ona dalıp gitmişken biz üstünüzde mutlaka tanıklarız. Ne yerde ne gökte zerre ağırlığınca bir şey, ondan daha küçüğü de daha büyüğü de Rabbinden uzakta/gizli kalmaz; tümü apaçık bir Kitap'tadır.
Enam Suresi
38.Yeryüzünde debelenen hiçbir canlı, iki kanadıyla uçan hiçbir kuş istisna olmamak üzere hepsi sizin gibi ümmetlerdir. Biz bu Kitap'ta, herhangi birşeyi ne eksik bıraktık ne fazla yaptık. Onlar, sonunda Rableri önünde haşredilirler.
59. Gaybın anahtarları O'nun yanındadır; onları O'ndan başkası bilmez. O, karada ve denizde olanı da bilir. O'nun bilgisi dışında bir yaprak bile düşmez. Toprağın karanlıklarındaki bir dâne, yaş ve kuru her şey apaçık bir Kitap'ın içindedir.
91. Allah'ı, kadrine/şanına yaraşır şekilde tanıyamadılar. Çünkü, "Allah, insana hiçbir şey vahyetmemiştir." dediler. De ki "Mûsa'nın insanlara bir ışık, bir kılavuz olarak getirdiği Kitap'ı kim indirdi? Siz o Kitap'ı birtakım parşömenler yapıp ortaya sürüyorsunuz, birçoğunu da saklıyorsunuz. Size, sizin de atalarınızın da bilmediği şeyler öğretildi." "Allah" de, sonra bırak onları saplandıkları batakta oynayadursunlar.
HADÎD-22
Yeryüzünde ve kendi benliklerinizde meydana gelen hiçbir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce bir Kitap'ta belirlenmiş olmasın. Bu, Allah için çok kolaydır.
YÂSÎN-12
İnnâ nahnu nuhyil mevtâ ve nektubu mâ kaddemû ve âsârehum ve kulle şey’in ahsaynâhu fî imâmin mubîn(mubînin).
1. innâ : muhakkak ki biz
2. nahnu : biz
3. nuhyi : diriltiriz
4. el mevtâ : ölüler
5. ve nektubu : ve yazarız
6. mâ kaddemû : takdim ettikleri şeyleri
7. ve âsâre-hum : ve onların eserleri
8. ve kulle şey'in : ve herşey, hepsi
9. ahsaynâ-hu : onu saydık
10. fî : içinde
11. imâmin : önder, rehber, imam
12. mubînin : açıkça, apaçık
Biz, yalnız biz, ölüleri diriltiriz ve onların önden gönderdiklerini de eserlerini de yazarız. Zaten biz her şeyi apaçık bir kütükte ayrıntılı olarak kaydetmişizdir.
Neml Suresi
75. Yerde ve gökte hiçbir gayb yoktur ki, açıklayıcı bir Kitap'ta olmasın.
Hac Suresi
70. Bilmedin mi ki; Allah gökte ne var, yerde ne varsa hepsini bilir. Bunların tümü bir Kitap'tadır. Bütün bunlar Allah için çok kolaydır.
Vakıa Suresi
77. O, kesinlikle şerefli bir Kur'an'dır.
78. Titizlikle saklanan bir Kitap'tadır.
İsra Suresi
58. Hiçbir kent/medeniyet dışta kalmamak üzere, kıyamet gününden önce hepsini ya helâk edeceğiz yahut da şiddetli bir azapla azaplandıracağız. İşte bu, Kitap'ta satır satır yazılmış bulunuyor.
Taha Suresi
51. Dedi: "Peki, ilk nesillerin hali ne olacak?"
52. "Onlara ilişkin bilgi, Rabbim katında bir Kitap'tadır. Rabbim ne şaşırır ne de unutur."
Kehf Suresi
27. "Onlara ilişkin bilgi, Rabbim katında bir Kitap'tadır. Rabbim ne şaşırır ne de unutur."
Sebe Suresi
3. Küfre sapanlar şöyle dediler: "Kıyamet saati bize gelmez!" De ki: "Hayır, öyle değil! Gaybı bilen Rabbime yemin olsun ki, o size mutlaka ve mutlaka gelecektir! Göklerde ve yerde zerre miktarı bir şey bile Rabbimden gizli kalmaz." Zerreden daha küçük veya daha büyük hiçbir istisna olmamak üzere, her şey apaçık bir Kitap'ta belirlenmiştir.
Fatır Suresi
11 .Allah sizi bir topraktan, sonra bir spermden yarattı; sonra sizi çiftler haline getirdi. O'nun ilmi dışında, bir dişi ne hamile olur ne de doğurur. Yaşayan bir varlığa daha çok ömür verilmesi de onun ömründen biraz azaltılması da mutlaka bir Kitap'ta yazılıdır. Bu, Allah için gerçekten çok kolaydır.
Kaf Suresi
4. Toprağın onlardan neyi eksilttiğini pek iyi bilmişizdir biz. Her şeyi saklayıp koruyan bir Kitap var katımızda.
Hadid Suresi
22. Yeryüzünde ve kendi benliklerinizde meydana gelen hiçbir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce bir Kitap'ta belirlenmiş olmasın. Bu, Allah için çok kolaydır.
Kur’an, insanın önüne okunmak üzere üç ayrı ‘kitap’ sunuyor:
-Kâinat (evren) kitabı,
-Vahy kitabı, yani Kur’an,
-İnsan kitabı.
İsra, 14,
Yaşar Nuri Öztürk: "Oku kitabını! Bugün sana hesap sorucu olarak öz benliğin yeter. Ikra’ kitâbeke, kefâ bi nefsikel yevme aleyke hasîbâ(hasîben).
1. ikra' : oku
2. kitâbe-ke : senin kitabın, kitabını
3. kefâ bi : kâfi oldu
4. nefsike : senin nefsine, nefsin
5. el yevme : (bu) gün
6. aleyke : sana
7. hasîben : hesap görücü olarak
Not: Ahirette önümüze açılacak olan amel defterini utanç içinde okumak 8istemiyorsak, dünyada özbenliğimizin ya da nefsimizin muhasebesini iyi yapmalıyız, bence. F.L.A.
3.12.2016
İsra Suresi
12-14. Biz, geceyi ve gündüzü iki ayet yaptık; sonra gecenin ayetini silip gündüzün ayetini gösterici yaptık ki, Rabbinizden bir lütuf isteyesiniz, yılların sayısını ve hesabı bilesiniz. Biz her şeyi ayrıntılı bir biçimde açıkladık. Her insanın uğursuzluk kuşunu onun boynuna takmışızdır. Kıyamet günü kendisine, önünde açılmış olarak bulacağı bir kitap çıkaracağız: "Oku kitabını! Bugün sana hesap sorucu olarak öz benliğin yeter."
Bence, Kur'an'da sorumlu olduğumuz her şey, Kur'an'ın parçası olduğu Anakitap'ta da her şey vardır. FLA
Fatih Lütfü AydınKayıt Tarihi : 7.8.2023 17:35:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!