Öksüz bir sevdadan kalan Şiiri - İlyas K ...

narin
zarif
ince
dili tutulmuş
üzerime sinen ani bir suskunluktun
bir aşk sözlüğünde toplanmış
ilişkin kelimelerin tümüydün sen

cümlelere bölünmüş
düz bir paragraf değildin
o denli vurgulu
aynı zamanda tatlı, sevimliydin
sıcak, cana yakın ve gönülden
boyun boyuma uygun
endamın endamıma

bir deniz kıyısında
başın omzuma koymuş
göğsümün üzerine yaslanmıştın
saçın rüzgarda dalga dalga
bir şebnem tanesi süzülmüştü yanağından aşağı

yüksekçe bir yıldızdın
hamuruna ayın nurundan katılmış
gönlüme düşen müşfik bir eğiliştin
halka halka içimde taşan

öksüz bir sevdadan kalan
ahları satın alandın
kalbimin en beliğ sesi
en ücrasına uzanan
meserret bir çağrı
en sancılı ağrıydın

daha gizemli
daha çetrefil
açık değil gizliydin
zahir değil içimdeydin

suç ortağımdın
suçun teşvikçisiydin
suçun ta kendisi
sebebi
amacı
nedeniydin
bir de yaslanıp keyfetmeye yüzü tutmayacak kadar utangaçtın
hiç minnet etmeyen
huyundan vazgeçmeyen

yüreğimde ki sessin
bir sancı gibi inensin
evvelimsin
ahirimsin
beyaz kır çiçeğim
hem uysal
hem ahu bakışlı
saçlarının arasına taktığım
kırmızı goncamsın

sevgimin sureti de,
şekli de sen
gölgeliklerde görünmeyen
ufkumu şeffaf bir örtü gibi örten
içimde gün gün büyüyen
duyguların işlevi
anlamı sen

seni nasıl sevdiğimi
elinin dokunuşuyla fark edebilir misin
aşk diye açabilir misin en parlak renkler gibi bir çiçekte
aşk ü şevk ile tartabilir misin iştiyakımı

göklerden akseden renkler de
sazlardan yankıyan ahenkler de
yitiğimsin
hayalimsin
ezgimsin

senle göz göze gelir niyetim
tekrarlarım adını mütemadiyen
daldan dala uçup duran haberci hüthüt kuşları misali
sabahın seherinde
yasemin bahçelerinde

bana peşin verilmiş cennetsin
aşkımsın
bir kilim gibi ilmik ilmik kalbimde
dokunansın
süveyda mektebimin kitapları yazdı seni
hep seni okudular satır satır
nakışları
yazıları
resimleri
suretleri
mana mana hep seni anlattılar

ırmaklar arı duru akarken
süzülen ışıklardan
alnına yedi renkli bir taç konmuştu
bir yıldız gelip saçlarının arasında durmuştu
gökler bambaşka bir merasimle yürürken
kollarımın arasına almıştım seni
okşamıştım saçlarını
parmaklarımın ucundan bırakmıştım saatleri
usulca

redfer