Bilmem.
Bir kadını seviyordum
O da hayırsızın birini .
Bir köşede duruyordum.
Köşede bir ayna.
Geldi aynaya bakmaya.
Akıl mantık erişemez ilmine
Yoktan var edendir, mana bulursun
Var eder, düşersin ana rahmine
Etten ve kemikten vücut bulursun
Sorgu sual yoktur bil hikmetine
Dalıp dalıp gidersen gökyüzüne
Yeryüzündekinden yoksun olursun
Kapılıp mavinin serinliğine
Siyahın asilliğinden olursun
Aldanırsın yarin ince beline
Merhamet, yüreğine kinden yakınmış
Yüreğinde soylu bir temizlik varmış
Varlığın bu dünyaya süsmüş, zehraymış
Melekler senin nurundan yaratılmış
Avuçlarının içinde efsun varmış
Cennet de ayaklarının altındaymış
Sık sık sana geldiğime bakma
Karşımda duran ağacın dallarında
Bir tek yaprak bile kalmadığı zaman
Ansızın gideceğim senden
Havalar, sular, topraklar gibi buz tutacağım
Ne sevgim bil ne arz-ı halim
Ne halim kalmış ne mecalim
Gayret etmiş durmuş gayretim
Dilimden düşmemiş hayretim
Yüreğim kanıyor yüreğim
Bir kadına baktım hasretlerle uzaktan
Melek gibi gönlüme dokundu
Zaman geldi gözlerine baktım yakından
Gök gibi yüreğime dokundu
Muhabbet ettik öyle sıcak öyle candan
Zerrene bile muhtaçken
Bu öfke bu nefret neden?
Beni zerre kadar sevsen
Doğarız yok oluyorken
Bende bu kadar aşk varken
Sevgiyle vurulmuşum
Nefretle yoğrulmuşum
Susarak durulmuşum
Gel hadi sen bul beni
Kendimi unutmuşum
Bir dağın başına çıkar oturursun
Bulut gibi gözlerinle etrafa bakar durursun
Kendi nefesinle boğulursun
Bir sigara yakarsın soluksuz solursun
Acılarınla, kırgınlıklarınla tek yumruk olursun
Neden diye sanki Kabenin duvarına vurursun
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!