Yağmurda ıslanmak
Doluya tutulmak
Karlar altında kalmak
Susarak durulmak
Uslanmak, uslanmak..
Kalabalıklarda yalnızlaşmak
Hüzün çökmüş gecelere,
Gökte parlıyorken hilal.
Kalem küsmüş hecelere
Gönül de yanıyorken lal.
Şüphelisin sevgimden
Ekinler uzayıp başak verdiği zaman
Buğday rengi saçlarını andırır
Gök seni yemyeşil çimenler seni
Bazen mavi bazen yeşil gözlerini,
Bakınca huzur bulduğum yeri andırır
Uzar uzar hiç sonu yoktur yolların
Kızılelma'nı saramadan kolların
Şiddetle umutların kesilecek
Yolculuğun sonuna varacaksın
Dört yıl oldu biz olmadık
Bak bittik bak kalmadık
Eminim artık kadere yazılmadık
Ruhsuzluğunla ruhumu öldürdün
Bedenin zaten senin için hiçbir önemi yok
Yaprak dalında durmazmış
Seven sözünde durmazmış
Olmaz derdin hep
Sensiz olmazmış
Su hiç ıslanmazmış
Güzel güller güzel dallarda açacak
Fakat çirkin ellerde solacak
Dalları kendi dikeni kanatacak
Güzel kadınları güzel adamlar sevecekler
Fakat çirkin adamların yanından göç edecekler
Doğduğu günden beri beraber yaşamış bozkır yalnızlığıyla
Küsmeden yaşamış on beşinde tanıştığı nasırlarla
Zor da olsa dimdik büyümüş
Büyümüş yüreğindeki yaralarla
Kalabalıklar içinde baş başa kalmış yalnızlıkla
Mevsimler bir bir geçiverdi
Ayrılık,hicran bizi seçiverdi
Kalbimi yerinden söküverdi
Beni benden alıverdi
Unuttum dedim aklıma geliverdi
Limanları yaktı gemileri ateşe verdi
Saniyeler yelkovanı unuttu
Yelkovanlar akrebi
Akrepler günü unuttu
Günler ayı
Aylar seneyi unuttu
Seneler takvimi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!