Eline al nasipsiz ömrümü
Kör olayım sen söyle yolumu
İzine serip varım yoğumu
Şart olsun saklarım seni güzel
Kahve tanesi o gözlerinle
Uzakta durur ışığı yakın
Kör karanlıkları aydınlatır
Ne dem damlasa gönlüme hüzün
Yağmur olup yağar ferahlatır
Yanımda bulunmasa da cismi
Ezelden gelmiş yalnızlık ondaki,
Cansız olan her nesneyle arkadaş.
Başka türlü de olur muydu; belki...
Sessiz sohbetlerde kendine sırdaş.
Avazı yırtılsa duymaz hiç kimse,
Sanki gün ışığı ufuktan ağrı
Bitmez gölgesine kurban olduğum
Serpili yüzüne baştan ayağı
Sarı perçemine kurban olduğum
Değirmidir çehresi ışıl ışıl
Her yolsuz işte eliniz
Haram bezeli yolunuz
Hırsız katil yoldaşınız
Yetti yalan dolanınız
Yüz yılı çöpe attınız
Yıldızlarda yazar adın
Işığıdır üstte göğün
Her dileğim şaşar yolun
Menzili sen olmayınca
Tarife sığmaz o rengin
Zulmünün feryadı mazlumun ağzında
Yediden yetmişe herkesin dilinde
Yaktığın ocakların duman üstünde
Senin bu devrin de elbet biter bir gün
Cümle mazlum da hakkını sorar bir gün
Kaçıncı tırmanış bilmem bu yokuşu
Kaçıncı gözyaşını kan terle siliş
Hayalin gerçekten kaçıncı kopuşu
Kaçıncı kurtuluşu naçar bekleyiş
Anılar gölge misali gah önümde
Ne kadar yürüsem uzak yollara
Gidemem bir arşın bile yanından
Kaçıp gitsem bilinmez diyarlara
Yine gurbet çekmem gönül yurdundan
Tövbe etsem şom adını unutup
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!