Sokaklar dar geliyor şimdi
her pencere başka bir yalnızlığa açılıyor
biliyorum, sen de oradasın bir yerde
aynı gökyüzünün altında
ama farklı bir evrenin içinde.
Ey gönül, eyle figân, geldi bahâr-ı cânân
Âteş-i aşk ile yan, oldu cihân gülistân
Serv-kâmet o dilber, gülşene verdi ziynet
Lutf edip bir dem bu sûzân-ı bîçâre su
Yandı mülk-i cân eğer yağsa dahi her yâre su
Vasl-ı dilber görmeden verdi felek ağyâre su
“Saçma ey göz eşkden gönlümdeki odlare su
Kim bu denli dutuşan odlara kılmaz çare su.”
Mey sunulmuş cân ayân eylemiş
Sırr-ı vahdet tercümân eylemiş
Bir bakışta bin hakikat açılır
Gizli sırrı âşikâr eylemiş
İzlerinle yoğrulmuş topraklarda
Seni arıyorum zamanın kıvrımlarında
Hangi efsanenin mürekkebiyle yazıldı adın
Bilmediğim hangi dilde saklı hikâyen
Mabetlerde unutulmuş dualar gibi
Yankılanıyor sesin tarihin kubbelerinde
Gönül bahçemde soldu gonca güller
Hazan vurdu, döküldü taze dallar
Yıllar geçti, çoğaldı kırık teller
Yorgun düştüm, daha yolun baş'iken
Sevda peşinde koştum durmadan
Zehrini içtim şehrin, her yudum başka sessizlik
sokak sokak eririm, içim kuyudan karanlık
düşsem kimse tutmaz, toplasam kimse görmez külümü
her kırığımda başka ayna, her aynada başka çocuk.
Odamda saatler tersine kanıyor, zaman tavandan damlıyor,
Oğuzhan Beyin şiirlerini bugün keşfettim ve ziyadesiyle memnun oldum. İçten gelen bir kavrayış ve yazımı var. Şiirlerini okuyoruz, devamını da bekliyoruz. Selamlar, bol muhabbetler
Oğuzhan Beyle bizzat tanıştım. Edebi derinliği beni etkiledi. Disiplinli bir derinleşme keşfettim kendisinde... Şiirlerini okurken milletçe kaybettiğimiz bir ruhun yüreğimde yeniden neşet bulduğunu hissediyorum.