ihtişamlı serseri köpekler
yataklarından kalktıklarında
hüsranı ve kederi unuttum
ayaküstü buluşmaları da umursamıyorum
umarsız bir delikanlı gibi
artık sevgi taşımıyorum burnumun ucunda
Her gece rüyalarıma giren kız,
Bu gece de git gelme ve orda kal;
Hayatımı parçalayan sihirbaz,
Rüyaları kapat, kitaplara dal.
Çek artık ellerimden ellerini,
Ateş miğferli çocukların gözlerinden öğrendim
Çelik-çomak oynamayı
Sigara kağıdı kadar buruşmuştu yüreğim
O çocuklar ağlayınca
Bağdaş kurdum
Kulağıma ilinen bir sala
benim içimde bir dünya var
garip öksüz ve yetim
benim içimdeki dünya sıladan da derin
tarihe döndürsem başımı
aslında kalpaksız bir kelim
ama içim de bir dünya var derin mi derin
Bir çiçeğin taç yapraklarında
Gizlidir zaman
Ve yaprak döker gibi döker
Saniyelerini giden
birilerinin ardından
papatya fallarında bulunur
sana geldim
yüzümü döndüm sana
sana günahlarımla
tövbelerimle geldim
eşiğine yüz sürmeye geldim
sana geldim
benim sevdam
meyhanelere bile meze olmaz
benim sevdam ha
benim sevdam demeye bin şahit lazım
benim olmayan şeyleri sahiplenmeye
şahitler yetmez güzelim
Hicran dağını kapladı bulutlar;
Kitaplara da sığmıyor, canım.
Küfesini doldurdu bugün aşklar,
Âşık olanı da almıyor, canım.
Bana cehennem sana da bir cennet;
vakit çok geç değil daha
son bir rekata düşen
vakit var
benim kitabımda
son bir yudum suya düşen
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!