Ilk ışık saygıyla selâmlar dallarını,
Başın ufuklar ötesinde güler.
Rüzgârların dilinden yaprak yaprak anlarsın,
Üstünde sevgisi cıvıl cıvıl serçeler.
Insanlara örnek duruşun,
O masaldaki güvercinler mi
Böyle hür dolaşan bu göklerde,
Yıkanırlar maviliklerde;
Bir kıral kızı kimi,
Kimi şehzade sevgilisi,
Hatıralar gibi uçtular kanat, kanat…
Ayrılıktan eğlim eğlim dalların,
Düşüncelere dalmışsın kapkara.
Başın yerde gözlerini mi yitirdin?
Gölgen toprağa uzanmış, düşüncelerin suya.
Toprak adamına benzer duruşun,
Her sabah yürekten selâmladığım,
Baharda süslü, kışın çırçıplak,
Ana, kardeş gibi düşünürüm, sevgili
Bir halin var pek dokunur içime;
Ne kaygısız deyip imreniyorum sana,
Yerini beğenmiyorum bizim bahçede;
Halk, dört duvar cenderede,
Düşünür mü özgürlüğü, karın zil
Gözlerinde güvercin kanadı,
Uzatır düşsü duyargalarını;
Kendi kendilerini görürler.
Işıklanıverir yollar bir gün:
Orak mevsiminin tadı ellerde.
Aldı kış örtüsünü yüzüne kırlar.
Harman, bekliyor savrulmayı,
Yönet esmeli bu deli rüzgâr.
Sevgiler taze buğday kokar,
Ana duygularla kabarmış toprak;
Yaprak yaprak var olmanın sevinci.
Badem çiçeklerinin kokusunda
Uyanıyor kuşlar tomurcuklarla.
Yaşamak özlemi havada gülen
Bir güvercin uçurdum Ağrı'dan,
Kanlar içinde anlattılar, dönünce:
Kulağım gözüm tutuştu, sonra
Yandım, yüreğimi sardı bir alev
Milyonla tutsak, seksen bin ölü,
Soysuz zorbalar, soyguncu uşakları
Bitkilerden dayanıksız olmuşuz
Ömrümüz ağaçlarınkinden kısa
Değiliz kuşlar kadar
El ele versek artar gücümüz
Olanca ateşiyle yüreğimizin
Kor haline gelivermek
Şehir, şehirdir, köy, köy;
Adamlarından, işlerinden belli.
Bura dağ, ora deniz
Ovalar hepten sahipli.
Düşünseniz şöyle bir,
Eller bağlı, ayaklar özgür.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!