Gece........................
Yine yitiriyor söyleyeceğim binlerce sözü karanlığında
Hece.......................
Öykünüyor romanlara serpiliyor boy atıyor ormanlara
Peçe........................
Örtüyor üstünü ruhumun gizillerinin, saçılıyor harmanlara
Akıyor ikliminden tenlerce ihtilal gecelere muhal
Bir yangına gebedir hayır değil şerdir, nardır, yardir bu hal
Şu yürekte senin için bir şeyda bülbül uyanık figanda
Gel bu gece gülüm güldür yüreğimi, güldür gece, bende kal
Irmaklar coşar, setler yıkılır, bir sel koşar, tutar yakalar
senle çoğaldığım
bir geceydi sabahlara
ömür arası…
bir gecekondu bu hikâye,
yıkılmadan önce
vakur bir dağ gibi
Düşüyor Gülüşüm Endâmından
Gülecek bir ekmek kurumuşsa da
Çöp tenekelerinde biriken hayatlar
Akacak gözlerimden sınırsızlığa
Uçacak sevmeye gökçe kanatlar
Büyük Ünlü Uyumu Kuralının Matematikselliği:
Bildiğimiz gibi Türkçe’de bir kelimenin ilk hecesi kalın ünlüyle başlıyorsa,diğer heceler de kalın ünlüyle,ilk hece ince ünlüyle başlıyorsa,diğer heceler de ince ünlüyle devam eder.Şimdi bu kurala uyan ve uymayan örnekleri görelim:
K(i) t(a) p bu kelimede i=ince,a=kalın olduğundan bu kelime kurala uymaz.Bunu matematik-
sel olarak şöyle gösterebiliriz: i= -1 olsun, a= +1 olsun… -1.1= -1 yani sonuç eksi...
Birisi eksi diğeri artı olursa, sonuç eksi olduğu gibi, birisi ince diğeri kalın olduğunda da sonuç eksi yani incedir...
Sessizliği dinlerim
Senden arta kalırsa
Bölünmüş ve çarpılmış
Zamanın sonsuzluğa yağan
Gözyaşlarınca
Günlenirim
Pembe yatakta, pembe düşler kurarken
Bir sivrisinek hatırlatır sana
Pembe yatakta pembe düşler kuramayacağını
Vız vızlarıyla ilan-ı harp eder
Hissedersin var oluşun acı öpücüğünü
Geri kalansa kırmızı bir sivilce
Bulamadım hayallerimi
Ve senli hatıralarımı geceler boyu
Üzülmelerimi mesela
Her gittiğinde uzak diyarlarına
Turnalar gibi kanat kanat..
Her süzüldüğünde bilinmezliğine..
Hepimiz hatırlarız eski bayramları..Özlem duyarız o günlere.Çünkü o günlerde babamız vardır yanımızda, annemiz; sokakta birlikte oyun oynadığımız arkadaşlarımız vardır.Mesela, “çimenlik” dediğimiz o bomboş ve de yemyeşil arazi vardır.Boyuna top koştururuz o arazide.Tabii ki önce bütün mahalleyi hatta birkaç mahalleyi dolaşırız..Şeker, çikolata hatta para, ne bulursak toplarız ve bir yerde oturup topladıklarımızı hayranlıkla seyrederiz..Hatta arkadaşım Serkan çıkagelir o esnada:
-Almanyalı Ahmetler çok güzel çikolatalar, şekerler dağıtıyorlarmış..Hem de yanında para da cabası.
Bunu duyan bütün mahalleliler doğru Almanyalı Ahmet amcanın evine koşar.Kapıyı çalar ve bir zafer kazanmış edasıyla herkes hissesine düşen ganimeti alır.Sonra da gülerek, kahkahalar atarak yeriz bu topladıklarımızı..Paralarımız ise okulda harcamak için biriktiririz.Zira sınıfta herkes birbirine ne kadar para topladığını soracaktır.En çok para toplayan arkadaşın tartışmasız bir üstünlüğü vardır.
Senin 'Durum'unu merak ederdim önceleri/
Birlikte çekindiğimiz 'Fotoğraf'lara bakar/
Gözlerinle 'Bağlantı' kurmaya çalışırdım/
'Profilimi Düzenle'meden önce/
Kıyafetime çeki düzen verirdim mesela/
O zamanlar/
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!