Köşeye sıkışmış sanki tüm kalp kırıntılarım . O kadar çok alıştırmışım ki karanlığa, yok olmuş sevgi denilen lisanın baş harfleri zihnimin bucaklığından. Kayboluşlarıyla var insan aslında, dönemeci geçince neler olacağıyla var. Benim dönencelerim sen oluşlarımın korkusuyla kaplı şu sıralar. Eksik var o dönencelerde, kendini anlatamamış bir adam, soyutluk nidâsıyla çalkantılanmış bir dünya var. Bir gemi var bizden çok uzaklarda rıhtıma oturmuş, içinde bir çocuk var. Kelimesi hep boğazında düğümlenen bir çocuk var. Eksik var..
Gerçekten dönencelerinde mi bulur aşkı insan?
Köşeye sıkışan kalp kırıntılarını gerçekten ben'e sen olmakta mı unutur?
Yalnızlık mahkemesidir benim tanıklığım,
Uzağım kelimelere insanlara,
Hoyrat yaşarım gerçekleri mi,
Örselendim, yazdıklarımdan çok anlatamadıklarımla
Şehirler, insanlar beklentiler biter mi?
Kabuk dediği insanın kendine zahteri
Bilmecelere sığdırılan heves gibi
Bazen koca bir veda; araya sıkıştırılan yetimsiz merhaba
Fikir kayboluşta, sözü günah anlatsa onun için fırtına
Hava aynı hava, bastığı toprak aynı verimsizliğe koca
Sebebi zindanında bitmek bilmeyen kavgasında arafında
Bir parça yitiklik kondurdum baş ucuma,
Biraz yara biraz merhem..
Daha farklı şimdi gökyüzü
Vazgeçtim artık senden yabancı,
Gömdüm acıyı, kaldırdım sabahı
Fitne tohumu ekilmez bu lisana, kaldır canavarı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!