Harladı meyus gönül dalına
Yandı bin kattı canına
Söndürdü gazabına savruldu icabına
Benim kışım sonbaharım,
Yüreği iki dünyada savruk ahengli sevgilim;
Sensiz bu hava bana zehir
Zamansız hastalık mı yok olmak,
Yoksa halı altına süpürdüklerimiz mi cehennemi yaşamak?
Her şeyden biraz ,acıyla yoğrulmuşsa bir kere insan
Bak her gün aynı gökyüzü,
Soluduğun hava,
Aşığı olduğun deniz,
Şimdilerime teşebbüs eden rüzgar bir çocuk gibi heyecanlı,
Dövündüğüm kavgalarım, kalelerinde özgürlüğüne maya çalmaya hazır
Orası işte akıtılan göz yaşında aitlik savaşı
Söz bitince gönül pınarında, nefesi kesilirmiş şairin
Cümle noktasını atamaz, virgülüne hasret beklermiş
O hiçliğe taşar şair
Duraksız hissetmeli
Köşe başında ne geleceğini düşünmeden
Arka senaryolara aldırışsızca
Mastarına yenik düşmüş, sevda bülbülleri
Bölensizliğe yenik, penceremde davranmalar hayaliyle
♤°◇•♤♡♤°◇•♤
Soyutluk Pazarı
Nasılda istekliyiz kendi sokaklarımızda kendi aldatmacalarımızı kurmaya. Tuzak şehirler gibi yan yana labirentleriz sanki. Sancılanmalarımıza dert yakınan ama o hayat sancılarını yaratan zıtlıklarız. Küçük tınılardan korkan hep büyüklük derdinde koşan acayipleriz birazda.
Labirentleri mi yıkalı çok oldu, kaç kış atlattım hatırlamıyorum bile artık. Zıtlıklarımı söndürdükten sonra çekildim sanırım kabuğuma. Küçük tınılar arıyorum şu sıralar belki ufaktan bir müzik, belki bir yazı. Kısaca bizden olan şeyler.
"Adımı Bay Kümülatif koydum belki tarifine yakın bir isim olur diye, belki anlayandan çok anlatana yakın bir isim olabilir diye."
Beyhude dedim olmamışlıklarıma , fazlalanmışlıklarıma kenarda kalmışlıklarıma, kalbi ihlal yaptım sonra kalıplara sığdıramadım gerçeklerimi, gönülden estiği gibi bıraktım bay kümülatif doğdu sonra bucak yerlerimde, bitmek bilmeyen çokluğumun tam ortasına..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!