Oğuz boyumuz Şiiri - Zeynep Kırmızı

Süs verir doğaya ulu çınarı
Türkülere sinmiş ayvası narı
Bakir kalmış saflığın kan damarı
Kent lere can verir köyümüz bizim

Düşünce hainse girmesin yurda
Sessiz çığlıkla sesini duyur da
Emanet kuzuyu kaptırma kurda
İhanet af etmez beyimiz bizim

Köhnemiş temeli bina tutarmı
Kaptanı nuh olan gemi batarmı
Vuslata ermeden sevda bitermi
Aşk oduna bölünmüş dağımız bizim

Hikmetli yaratmış halık biliyor
Minik karıncadan avaz alıyor
Seherde bülbüle ilham geliyor
Şen sesle çınlıyor bağımız bizim

Cennetten bir köşe bucağımız var
Gurebaya açılmış kucağımız var
Sevgiyle yoğrulmuş ocağımız var
Ateşle barışık suyumuz bizim

Aslan yuvasında çakal dolaşmaz
Kendini bilenler haddini aşmaz
Menzilde okumuz hedefi şaşmaz
Ezelden gerili yayımız bizim

Cenk eridir mert oğlu mert ferdimiz
Vatan bekler dağ yürekli ordumuz
Atalardan arda kalan yurdumuz
Fatih le açılmış çağımız bizim

Kırk gecede davul dövmüş toyumuz
Düşmana sert dosta pamuk huyumuz
Dedem korkut altaylardan soyumuz
Tunç bilekli oğuz boyumuz bizim

Leventleri kardeş sayıp bir eden
Üç kıtayı türk eline yar eden
Akdenizi korsanlara dar eden
Barbarostan miras hoy,umuz bizim

Hor bakar ipeye basma abamız
Tebliğle yükümlü ata babamız
Çelikten çebemiz kayı obamız
Aslından bi haber çoğumuz bizim

Anayurdun gören gözleriyiz biz
Doğumdan ölüme hep çeriyiz biz
Mustafa kemalin askeriyiz biz
Eksilmez çoğalır sayımız bizim

Zeynep gölpınar kırmızı