Dost bağının pınarı, akar sohbete doğru.
O sohbetin sırları, dolar kalp içre doğru.
Dost, gül dikeni olsa, varsın batsın elime.
Kanım aksa da benden, gülerim dost yüzüne.
Bir dost, bir post hatrına, ne türküler yakıldı.
Hey gidi salak adam, ey aptalın aptalı
Aklın evvel nerdeydi, kestin bindiğin dalı.
Yıllar yıllar ardından su misali akınca
' Eyvah ne eşekmişim ' üzülmüşsün aklınca
Bırak bunları bırak, sana pek güzel oldu.
Gecenin karanlığı çökmüş yine odama
Hasret, kasvet birleşmiş, sinmiş bacaya, dama
Buğusunda yazarım güzel ismini cama
Gözlerim yıldızlarda, yar yolunu bekliyor.
Anılar gelir geçer zihnimin köşesinden
Ah benim güzel oğlum, iki gözüm ve nurum.
Gözümden akan yaşım, dünyadaki gururum.
İlk doğduğun o anın geçti birden gözümden
Sanki can telim koptu yüreğimin içinden.
Ne güzel bir bebektin doğduğun o ilk günde.
Kaç yaşına geldiğin, ne olduğuna bakma
Yaşanılan onca şey, arkadaşım suç değil.
Keşkelerin tuzağı hep olacaktır, bakma
Keşkeleri yaşamış olsan bile suç değil.
Çocuk camı kırsa da, ihtiyar dans etse de
Hava felaket sıcak
Buz gibi suyum noksan
Ah yanımda sen yoksan
Sen noksan, ben noksan
Bilmem acep ne etsem?
Yüce dağlar başında, ne yücesin Dağlıca.
Görün bakın toprağı, taşı bile kanlıca.
Peygamber ocağında bir arslan yatağıdır,
Geceleri nur yağan bir ecdat diyarıdır.
Dağlıca Arslanları, sizedir tüm sözlerim.
Öyle memleketiz ki, dağı taşı kanlıdır.
Şühedanın ruhları, bakın hala canlıdır.
On üç yiğidim şimdi peygamberin katında.
Gerideki hainler, zevk-ü sefa tahtında.
Tarihleri yazan bir milletin ahvadıyız
Üniversiteden ben, geçtim bir rüzgar gibi
Ben orada anladım, kısmet ile nasibi
Kısmetim nasipsizlik, nasibimse koşturma
Koşturmanın sonunda fotoğrafsız diploma
Sabah saat sekizde kütüphane önünde
Gidiyorum, umutlarım elimde.
Herkes gibi sen de bana deli de.
Merak etme aklım kalmaz geride.
Ben beni de unuturum, seni de.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!