Oğuz Bekar Şiirleri - Şair Oğuz Bekar

0

TAKİPÇİ

Oğuz Bekar

Zamanın hep durduğu o gizemli koylarda
Artık tek başımayım, zaman sessiz, koy sensiz
Çıplak ayaklarımla gezindiğim kumsalda
Artık dalga sesi yok, deniz sessiz, ben sensiz

Uzaklardan geliyor sanki bir gitar sesi.

Devamını Oku
Oğuz Bekar

Zemheri ayazında üşüyen şu ellerim,
Sevdanın defterine yeni bir ağıt yazar.
Ümitsizce nazlanır kalemim, mürekkebim
Nefsine yenik beden yağız toprakta yatar.

Üstünde kartal uçan gönül dağı dumanlı.

Devamını Oku
Oğuz Bekar

Ey su perisi dinle, sözlerim tek sanadır.
Kara gözlerin var ya, içimdeki yaradır.
Yaramı dağlar gibi kapa o gözlerini,
Kalbimden döküyorum cehennem közlerini.

Yıllardır sana yazdım, senin için ağladım.

Devamını Oku
Oğuz Bekar

Enginlere salmışım bağrımın ateşini
Dalgalar örtemiyor, şu akşam güneşini
Güneşin kızıllığı, yangınıma eşdeğer
Allahım bu ızdırap, bir tebessüme değer

Gözlerim görmez olmuş, artık ne sağı solu

Devamını Oku
Oğuz Bekar

Cennet ile cehennem arasındaki tepe
Tepe yamacındayım, Araf' tayım Araf' ta
Cennet cehennem olmuş, bir acayip galebe
Prangam kırılmıyor, Araf' tayım Araf' ta

Vicdan ilahi takip, hayat yaman imtihan

Devamını Oku
Oğuz Bekar

Akıl baştan giderse
Göze perde inerse
Akıl kira olursa
Söyle elden ne gelir?

Fakir zengine tapar

Devamını Oku
Oğuz Bekar

Dağların arkasına, giden bu yol, nicedir?
Lale,sümbül her yanım, akıbetim nicedir?
Sol yanımı çökerten yaman ağrım incedir.
Yol verin karlı dağlar, şu dervişe yol verin

İkinci baharlarım varsın olmasın bende

Devamını Oku
Oğuz Bekar

Güzel Trabzon' umun güzel koyu Ganita.
Eşsiz güzelliğinde kimse bulamaz hata.
Yorgun balıkçıların sığındıkları liman.
Yakamoz yakar deniz, burda hükümsüz zaman

Yağmur ve fırtınayla gelir yaman dalgalar.

Devamını Oku
Oğuz Bekar

Yine dellendim bugün, artık gülemiyorum.
Canım sıkkın arkadaş sohbet çekemiyorum.
Gündüzün ortasında geceyi yaşıyorum.
Nedir bu halim bilmem, hiç hoşuma gitmiyor.

İnat verirmiş gibi herkes neşe içinde

Devamını Oku
Oğuz Bekar

Ne cesaretim vardı, yüzün görecek kadar
Ne de dermanım vardı, sesin duyacak kadar
O an, ne ölüm anı ne de bir dirilişti,
O an öyle bir andı, bir meçhule gidişti.

Saatler, dakikalar saniyenin içinde.

Devamını Oku