Batınca güneş yer gök karanlığa bürünür.
sevdâlının nazârında yalnız sen görünür.
nedir ki yanında güneş,gece parıldayan yıldızlar gibidir.
bambaşka bir nur sendeki hediye-i ilâhiyedir.
Esbâb-ı cefâsını toplasa felek
Bizi yıkmak için yine biz gerek
Biz ki emsâliyiz roma harcının
Bir başka eşiyiz dut ağacının
Sefine körfeze yanaştı
Eş dost birbirine kavuştu
Âşıklar sarılıp ağlaştı
O eski aşklar romanlaştı
Kekliğimi vurdular
Kanadını kırdılar
Sen olmasan naparım?
Canımdan can aldılar
Kimi alay eder kendince
Kimisi de sever fikrince
Peki kimim ben? anlatayım
Kafası karışık bir adam
Kendisini anlatamayan
Kara kara kaşlar
lüle lüle saçlar
ay kız! söyle bana
nedir bu bakışlar?
Hayat bulduğum gözlerin vardı
Tazecik sesinle yumuşardım
Ellerim saçlarında Gezinirdi
Başını omzuma yaslardın
Film sonu getiremezdik
Terk etti bütün sevdiklerim
Dillendirince
Döner mi ki makûs tâlihim
Kabre girince
Tüm şehri ısıtan kahve gözlerin
Kim bilir?.. Güz mevsimi kadar serin
Çiçekler filizlenir gülüşünde
Tatlı bir yel eser seslenişinde
Hangisi rezil edebilir beni
Hangi felâket sarsabilir beni
Şu hayat ki savaş meydanı gibi
Yerimi aldım tıpkı Häyhä gibi
Aynada görüyorken sefil biri
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!