Seni kadehe
Mehtabı şişeye koyuyorum
Sonra bakıyorum hanginiz daha güzel diye
Elim kadehe gidiyor
Seni içimdeki senle buluşturuyorum
Kadeh kırılıyor
Karanlığa bir avuç aydınlık atıyorum
Her taraf yanıyor
Kimbilir ne zaman filizlenir
yüreğimizdeki aydınlık
Belki de yaralar anılarımızı
geçerken içimizden
Yorgun bir rüzgar gibiydi yüreğimde zaman
Tam köşebaşında ayrılığa rastladım
Bir yabancı gibi geçti yanımdan
Kıs, kıs gülüyordu
Koluna takmıştı sevdayı hiç utanmadan
Çek al kolundan hoyratca diyordu şeytan
Bu gece sevdalıyım/dönüyor başım/dalgalar sen kokuyor/kaç kadeh kırdım bilmiyorum/birkaç kelime yazdım rüzgara/belki çalar kapını/Yatağımı şişenin içine serin/belki çıkar giderim o eski sevgiliye
Ben ne yükler taşıdım /önce mevsimler bindi sırtıma/Sonra karanlığı gecelerin/Sabahların kimsesizliği/Bakışlarını taşıdım sesini taşıdım/en ağırı ayrılık dediler onu bile taşıdım/o herşeyi taşır dediler taşıdım/son nefesini içne hapsedenlerin nefesini taşıdım/şair olsaydım şayet / inlermiydim böyle hasta eşekler gibi
Yağmur ve sen
Ne kadar benziyorsunuz
Hayret
Yağmur saçlarımı ıslatıyor
Sen kirpiklerimi
Bazen çıkar giderim benliğimden
Düşüncelerim beyaz yelkenli bir gemiye atar beni
Güvertesnde yalnız bir adam suya taşlar atar
Mavi derinlikte dizilirler yanyana
Adını yazar
Bir gün ödeyeceğiz
Güneşe sıcaklığını
Toprağa nemini
Rüzgâra sesini
Havaya nefesini
Ağaçlara meyvasını
Bu şehrin taşı toprağı çamuru tozu
Bir de sokakları eskitti ayakkabılarımı
Bu şehrin yağmurları buruşturdu elbiselerimi
Ben bu şehrin çocuğuyum Beylerbeyi'nde kesilmiş göbeyim
Biliyorum bir gece yarısı Çengelköy'de küçük bir evde öleceğim
Bu şehrin ışıkları söndümü ben yaşamaya başlarım
Şu ağaçta dut biter
Bu ağaçta elma
Şunda kayısı
Öbüründe iğde
Ayvayı yediğim ağaç nerede
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!