en uzun günün sonuydu
ve en kısa olması gerekirken gece
bitmek bilmedi
cümle oldu heceler
gelişin asırlar sürdü
yalnızlığımı büyüttüm
öyle özlüyorum ki seni
anlatsam da anlamazsın
nasıl bilir ki ilkbahar
tomurcukların onu beklediğini
anlar mı kelebeğin halinden menekşe
menekşenin derdinden güneş
içimde evrenin değirmenleri çalışıyor amansız
karanlıkta öğütüyorum tüm ışıklarımı
zamansız karaya oturduğunda gemi
kaptan başka denizlerde pupa yelken
yanardöner doğrular yüzüme çarpıyor
eski bir ankara evinin
eskimemiş koltuğunda henüz
doğmamış güneşlerin yortusu
açmamış çiçeklerin taç yapraklarına değmemiş
ve daha atkuyruğu bile yapmamışken anası
doğurmaya yeltenmediği sevgilimin saçlarını
barışa uçan kuşun kanadına değdiğinde kurşun
bu ne bush’un zaferi olacak kuşkusuz
ne de taş kalacak taş üstünde
nadasa bırakılacak toprak
uçurtmaya koşan çocuğun göğsünü deldiğinde kurşun
yazdıklarımı okudum az önce
umarsız bir gecenin dipsiz kuyusunda
karanlığı güveler ve karanlık beni yerken
ve derken neler oluyor bana nedir yaşadıklarım
solan çiçeğim midir ya da yaşam mı zehir zemberek
kimbilir kaç bin engerek dolusu akıyor içime ağusu
binasırlık bir çınar kadar yaşlı
binasırlıkçınarın filiz vermiş sürgünü kadar
gencim
bir yandan biterken direncim
ve içimi oyarken öteyandan arsız kurtçukları şaron’un
zeytindağı kendi haçını taşırken bu kez sırtında
aklım sende kaldı yarama tuz bastım
gözlerim fincanlarında oyuldu
uyluklarında düşlere daldım, kudurmuş
bir küheylan kalyonlarında sulanmak istedi
baltagirmemişliğinde yokolmak ormanlarının
ve kaybolan tılsımı bulmak kuytularında
bakışlarının tütsüsünde bozuluyor yeminler
öylesine eminler -ki bakarken gözlerin- öylesine derin
paramparça olması işten bile değil
benim gibi bir derbederin
ellerim ayrı düşünüyor dizlerim ayrı
gelirsin diye çok bekledim son günlerde
aklım raylarında kaldı demiryolunun
dönersin sandım
milyon kere yıldız olup
seni gözledim uzun gecelerde
zamanın karekökünde eridim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!