Bir evlat büyütüm canımdan can katarak,
Onu gözüm gibi korurdum belalardan uzak.
Uykusuz gecelerime üzülmedim evladıma bakarak,
Kucağıma alır doya doya öperdim yüreğime basarak,
Onunla çocuk olurdum masallar anlatarak,
Ağrıyınca bir yeri elinden tutar doktora giderdim koşarak.
Okul dendi okuttum istedim adam olsun,
Kimsesiz mazlumlara beklenen umut olsun,
İlim ile büyüsün silahı kalem olsun,
Zalime baş kaldırıp hak ile abad olsun.
Askerlik günü geldi dualarla gönderdim,
Askerlik namus borcu nöbetin bekle dedim,
Ayrılık zor geldi hakkımı helal ettim,
Olaki sakın ha hak yoldan şaşma dedim.
Birgün kapıma iki körpe asker geldiler,
Ana diyebildiler gerisini getiremediler,
Bilemedim oğlumdan bana haber getirmişler,
Oğlun şehit düştü, ana demek istemişler.
Buyur dedim kendilerini içeri aldım,
İkramda bulunup kahve ısmarladım,
Nabızlarını yokladım konuşturamadım,
Söyleyemedikleri oğlumun kara haberiymiş anlayamadım.
Bir mektup verdiler elime, komutan göndermiş,
İki körpe askere baktım gözler nemlenmiş,
Mektupta küçük bir not, altı çizilmiş,
Oğlun şehit düştü ana, başın sağolsun demiş.
Sanki dünyası yıkılmış bir enkaz gibiyim,
Ciğerim koparılmış ben beni ne edeyim,
Yüreğim kan ağlıyor kime oğul diyeyim,
Sen cennet kuşu oldun ben dünyada dertliyim,
Yine vatan sağolsun yetine ben gideyim.
06/06/1999
Necati ÖztürkKayıt Tarihi : 27.6.2009 17:21:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!