Bu yolları yürür gelip geçenler
Garibe bir selam, gül de geçiver
Bağbanın bağına yolu düşenler
Gözyaşını güle sil de geçiver
Dert eder dermanı küser gönlüne
Sararır yaprağı hazan gününe
Yarına bağlı, güvenme dününe
Felekten bir günü çal da geçiver
Yukarıdan bakma aldatır seni
Düşürür yerlere ağlatır seni
Döver kara bağrı dağlatır seni
Düzeni, düzlüğü öl de geçiver
Tarif ariften, hürmeti izzetten
İnsanın özü bellidir niyetten
Cahil ne bilir gerçek hakikatten
Âlimin ilmini alda geçiver
Nadana selam ver bilmez kelamı
Kuşdili bilse anlamaz meramı
Her türlü işleri türlü dramı
Hayatın bir kumar hile geçiver
Elem yükü, çeker iken kahır ı
Pisler iken tek bir dana nahırı
Aynı yerde sürü yerken çayırı
Çektin bunca matem çile geçiver
Sev her güzeli uyanık düş görme
Maşukuna derman olmaz eş görme
Nadan sofrasında yenir aş görme
Derinden bir ibret al da geçiver
Yükünü satar, zararda bezirgânı
Bedenden çıkmadan kurtar şu canı
Üç günlük dünyada yattığın hanı
Yakasız gömleği bil de geçiver
Ayırmaz isen haramı, helalden
Elbet seçemez Haç’ı, Hilal’den
Millet çok çekti, böylesi bir halden
Damla suda boğul, selde geçiver
Denize düşüp, sarılma yılana
Ne gerek var idi bunca yalana
Eşek gururlanır sırttaki palana
Namus, şeref nerde, elde geçiver
Gel, kara toprak dolmadan gözüne
Dünya’da dikkat et saza, sözüne
İnsanda değer verilir özüne
İmanın atını salda geçiver
Yetim, öksüzün çekersen nazını
Çoğunu ona alıver azını
Kıyamet ateşi yakmaz yüzünü
Sırat köprüsünde kılda geçiver
Kayıt Tarihi : 17.3.2014 13:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!