ÖĞRETMENLER GÜNÜ ŞİİRLERİ

ÖĞRETMENLER GÜNÜ ŞİİRLERİ

Meryem Kardas

Tarih bilincini oluşturmaya çalıştığımız gençlik acaba tarihi hakkında bir nebze bir şeyler biliyor mu?
Soru üstüne soru ve beyinden çıkmayan bin bir düşünce’’gençlik nereye gidiyor…’’
‘’Geçmişini bilmeyen geleceğini öğrenemez diyen öğretmenler, yetişin… Gençlik gidiyor elden. Tarihini okuyarak değil yaşayarak öğrendi bu millet. Yağan yağmur emsali damla damla yaşanıp yazılıyor tarih…
Ne yazık ki gençlik tarihi ne yaşamakta ne de merak etmekte onların gözünde sadece ezberlenmesi gereken bir ders; ama böyle olmamalı, can çekişmemeli bu vatan. Kitaplar insanların hayatta odak noktası onlar. Tarihimi yanlış yazmayın kitaplar. Kanadını, kolunu kırmayın bu milletin!
Bu mısralarda tükenen kalemler, tarih uğruna ölen canlar, yerle bir olan yuvalar yeniden canlanmalı gençliğin gözünde. Onlarda yeniden yeşermeli onlara:’’Keşke o zamanda yaşayabilseydim’’ dedirtmeli, meraklandırmalı onları nasıl doğduğunu nasıl yaratıldığını nereye gideceğini ne merak ediyorsa öyle merak etmeli araştırmalı soruşturmalı, incelemeli kendini kaybetmeli tarihinin içinde. Öyleki görecek aslında bu aslan gibi savaşıp şehit olan yiğitlerin gerçek hikâyesini o zaman öğrenecek. Mehmet’lerin Ahmet’lerin Emine, Hatice annelerin amaçlarını, uğurlarını gerçek vatan sevdalarını, işte o zaman yaşayacak tarihini,işte o zaman yapana sadık kalacak bu gençlik…
..

Devamını Oku
Gülşen Şenderin

Bu gün yirmi dört kasım, bu gün benim yaş günüm
Ufukta söktü şafak sarsılırken bedenim
Kim bilir kaç yaşında solacaktır gül tenim
Zaman keskin nişancı, katilidir sorgusuz
Bir yaş daha dolarken, azalan şu ömrümün!

Ne sevgiler döşüyor yürekler büyüdükçe
..

Devamını Oku
Erkan Acar

Yine yazdan kalma bir Eylül sabahı
Titrek ayakları güleç yüzleriyle
Annelerinin elini sımsıkı tutmuş
Okul yolunu ilk kez giden
Çocukları görüyorum
Haydi çocuklar selametle!

..

Devamını Oku
Bahattin Tonbul

Sene 69 günlerden Pazar
Bütün gazeteler bak neler yazar
Bizim öğretmenler toplanmış gezer
Anladım ki Alaca’da boykut var

Yokluk sevdasında, birlik oldular
Yüzliranın sevdasına daldılar
..

Devamını Oku
Hasan Sancak

“24 Kasım Günü”-engin mutluluk sevinç
Bugün şeref günümüz-bütün öğretmenler dinç
Saygıyı yenileme-hep kutlayın bu günü
Atamızdan emanet-sakın unutma dünü
Yirmi Dört Kasımların-anlamı daha büyük
Devletim sahip çıksın-ışık kalmasın sönük
Mutlu bir yaklaşımla-bu günümüz bir doğuş
..

Devamını Oku
Kazim Öztürk 2


Yürek Yaralar!

İstemiyorum atın, bütün cismini,
Sili verin tarihten, günün ismini
Tümden unutu verin, hüzün resmini
Bitmiyor acı günler, yürek yaralar;
..

Devamını Oku
Ahmet Kemal

ÖLÜM AŞK HAMASET VE ŞİİR


Annem öleli bir ayı geçti. Ben hala onun acısını yaşıyorum. Öldüğünde ağlayamadım içime gömdüm acısını. Ağlayamıyorum yazık. Bu ağlayamamak beni yakacak. Yeğenlerim öldü ağlamadım peş peşe öldüler. Biri intihar etti bir şofben kazasında gitti. İkisi de asker dönüşü öldü, daha hayatlarının baharındaydılar. Sonra annem öldü 40 gün geçti, amcamın ölmesi için bir 10 gün daha geçti. İki, yeğen arasında 10 gün var.
Bu kadar acı bana fazla. Yaşadım bu acıları ben hepsini gömdüm içime. Şimdi bana onları hatırlatan ne varsa acıtıyor yaramı. Akşam hatun açtı konuyu susturdum onu. Bir öğrencim onların üzerine yazdığım şiiri animasyon yaptı. Sıra sıra tabutlar bahçede ve bir şiir. Kanattı yaramı. Güya bana yaranacaktı. Notunu verdin ve ödevi yüksek bir yere kaldırdım öğretmenler odasında. Öğrenciler laubali oluyor kızıyorum. Sinirliyim. En ufak bir şeye tahammül edemiyorum. Annemin evine yakın oturuyorum evin yakınına gitmek istemiyorum. Kiraya versin istiyorum abim anneme tahsisi ettiği evi. Vermiyor. Bu benim acımı küllendirmemi önlüyor.
Halam geçen yıl ölmüştü. Daha onu unutamamıştım. Ama o ban çok acı vermedi. Ona çok emek vermemiştim. Ve bu ölümün onun kurtuluşu olduğunu düşünmüştüm. Sevinmiştim bile onun adına. Yalnız çok yakında olduğu halde ve çok istediği halde sırf annemin onun peşine takılmasından dolayı evimi ona gösterememiştim. Buna üzüldüm. Oysa evin yapılmasında katkısı vardı haberi olmadan. Abim bana verdiği borcu ona yıkmıştı. Onun bundan haberi yoktu. İntihar vakası beni hazırlıksız yakaladı. Hiç tanımadığım bir uzaktan akraba genç yeğenin bu acı ölümü sarstı beni.
Kardeşlerim bu ölümlerden hiç etkilenmiş görünmüyorlar. Benim içimde fırtınalar kopuyor. Ağlayamamak ne kötü bir şey. Niçin ağlayamıyorum ben. Acaba annemin genç ölen dayıma sürekli sesli, ağlamasından mı? Belki de. Bakalım ne kadar sürecek. Annemin ölümü bende tam bir şok etkisi yaptı. Üst üste ölümler hep birbirinin acısı üstünde iz yaptı. Bu iz derin acısı derinleştirmek denir. Acım o kadar derinleşti ki aşık olduğum güzellik ve üzerine şiir yazmayı bile bıraktım. Onu gördükçe içimden kopuşuna bile üzülemediğimi görüyorum. Oysa ne tatlı acılar çekiyor ne güzel şiirler yazıyordum. Bu geçkin yaşımım ürünlerini topluyor, yeniden doğum sancıları çekiyor yaşama hazzım tazeleniyordu. Her şey daha bir anlamlı hale geliyor umutlarım tazeleniyordu.
..

Devamını Oku
Ulvi Koçu

en demokratik okullar, köy okullarıdır. eşitliğin, adaletin ve özgürlüğün simgesidir her biri. şehirlerin uzağında, iklimlerle baş başa, yalnızlık şarkıları söylerler durmadan... solgun duvarlar, aldanışsız gülümser; alay edercesine hayata. asfalta hasret yollar, mırıldanır çocuksu şiirleri, fısıldar umuda dair ezgileri...

en demokratik okullar, köy okullarıdır. hiçbir öğrenciye kılık kıyafet yönetmeliğini uygulayamaz öğretmenler. her öğrenci kafasına göre takılır; kimi kravatsız okul kıyafeti ile gelir sınıfa, tarak uğramamış saçlarını savurur; kimi kot pantolonu, solgun kazağıyla haykırır çocukluğunu...

en demokratik okullar köy okullarıdır. her çocuk istediği dilde oyunlar oynar teneffüs saatlerinde, kimi zaman derste. istediği şarkıları haykırır köy çeperlerinde. Kürtçe çalar ıslıklarını, Türkçe gösterir saygılarını. hiçbirinin diğerinden üstün olmadığını yine en çok kendileri bilir. aynı acının dersine girmiştir hepsi, aynı feleğin ağıdını tutmuştur kimbilir...

en demokratik okullar köy okularıdır. birlikte halay çekilen, birlikte hüzne bürünen bir cephanedir okul bahçesi. herkes dinler birbirini, herkes özgürdür söylediği her cümlede. herkes tanır birbirini, herkes birdir; aynı nehirde yüzen aynı kayık, aynı şiirin kardeş harfi...
..

Devamını Oku
Hamdi Oruç

Boynu Bükük Sarmaşıklarız

Köylü çocuklarız
Boynu bükük sarmaşıklarız

Güneşim ol öğretmenim
Boynu bükük sarmaşıklarız
..

Devamını Oku
Şükran Çamoğlu

Abc yi öğreten sen
Öz türkçeyi ezberleten
Matematik geometri
Başarı için gereken

Sınıfta duvarda portren
Bize sevgiyle bakıyor
..

Devamını Oku
Murat Demir

Sana inadım inat demiştim ya hani ben
O günü bekliyorum hala yine o günü
Hiç ciddiye almadan gülüp geçmiştin ya sen
O günü bekliyorum hala yine o günü

Olsam bile sayende inleyen inim inim
İnlettin diye, sana, sanma ki olur kinim
..

Devamını Oku
Ahmet Sargın

Hikaye ve roman yazarı, Eğitimci Şair- Yazar Fatma Çetin Kabadayı ile yaptığımız röportajı paylaşıyoruz.
.......................................................................

A.SARGIN: Sayın F:Ç.Kabadayı, sizi hikaye ve romanlarınızla biliyoruz. Türk Edebiyatında adını duyurabilmek için mücadele veren bir eğitimci olarak okurlarımıza kendinizi tanıtır mısınız?

F.Ç.KABADAYI: Sizinle tanışmama vesile olan İleri Gazetesine ve size çok teşekkür etmek istiyorum. Ahmet Hocam, ben Kayseri ili Yeşilhisar ilçesi doğumluyum. 1974 yılında memur bir babanın beş çocuğundan ikincisi olarak dünyaya gelmişim. İyi ki de gelmişim, çünkü yaşamayı, insanları, çocukları ve doğayı çok seviyorum. Bizim zamanımızda ilköğretim yoktu. O yüzden ilkokulu okuduk biz. Ardından İmam Hatip Lisesi’nin ortaokulunu ve Cami Kebir Kur’an Kursunu bitirdim.

..

Devamını Oku
Halil Zenciroğlu

Unutmak çok zor sizi hem de çok zor
Vefa “unutamazsın” diyor, yürek “unutamazsın” diyor hep
Ama neredeyse üç yıl oldu ayrılalı
Kahrolası üç yıl, çıldırtan üç yıl
Gerçi yıllar ayrıldı benden, siz değil öğretmenim
Sadece yıllar geçti, ben sizden vazgeçemedim
Yıllara başkaldırdım, aylara meydan okudum
..

Devamını Oku
İbrahim Kılınç

Bir muhabbet ehline,düştü gönül kış günü,
Ne gözde mesai var,ne gönülde iş günü.
Öyle bir olmuşum ki,muhabbetin düşkünü,
Ne gözde mesai var,ne gönülde iş günü.

Ressamlar mı çizdiler,gözlerini kaşını,
Cennet etti mekânın,toprağını taşını,
..

Devamını Oku
Midayet Kara

Bu dertli başımla, yollara düştüm
Zorlukları gördüm, gurbette piştim
Yol vermeyen dağı, koşarak aştım
Daha yaşamadan, çileği gördüm

Gide gide bitmez, oldu yollarım
Ayak yürümüyor, tutmaz kollarım
..

Devamını Oku
Gülşen Şenderin

Nesiller zinciriyle, bin bir kültür harında
Yenilenen akımlar vizyonuyla Beyoğlu
Tramvay mekikleriyle döşenen sevda yolu
Yaprak yaprak gül açar anılar baharında.

Eşsiz bir dost İstiklâl, insan seli narında
Açık artırımlarda, saygın giyim tablosu
..

Devamını Oku
Cemal Çelik

Adını zor koymayın
O güzel bilimin
Zor değildir matematik
Öğretmenler
öğrenciler, veliler

Zor yapıyor ezbercilik…
..

Devamını Oku
Mustafa Yazka

Kelimeler kurnazlaştıki,
Hasımla dostun yeri değişti,
Turist olup geçtiki,
Kültürle uygarlığın aklı karıştı.

Sorular zorlaştımıki?
İmamla memurun yeri değişti,
..

Devamını Oku
Mürsel Adıgüzel

8 Mart Kadınlar Günü
Kadınların temel haklarını teminat altına almak için “Birleşmiş Milletler Örgütü” 8 Mart 1975 yılının da aldığı bir kararla, bu günü “Dünya Kadınlar Günü” olarak kabul etmiştir. O tarihten bu yana, Birleşmiş Milletlerin Üyesi ülkelerde, kadınlar günü kutlanmaktadır. Dünya nüfusunun yarısını oluşturan kadınlardır. Durum bu iken, kadın sorunlarına çare bulma yerine, zaman zaman siyasi rejim aracı olarak gösterilmiştir. Ülkeyi yönetenler, kadınlarımıza karşı daha gerçekçi olmaları gerekmektedir. Hepimiz bu gerçekleri algılamak ve anlamlı çözümler üretmek zorunda olduğumuzu, kabul etmeliyiz.
Kadınların başta gelen sorunları işsizlik, emek, ideoloji, cinsel sömürü, inanç, çocuk bakımı, mutfak, töre ve erkek egemenliğiyle sınırlı değildir. Kadın sorunları genel olarak insanlık sorunlarının bir parçasıdır.
Öte yandan Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen “8 Mart Kadınlar Gününün “İnsan Hakları, çocuk hakları, hayvan hakları, dünya çevre günü, anneler günü, işçi bayramı, dünya barış günü”nden; ya da “babalar günü”nden pek farklı bir anlamı yoktur.
Yukarıdaki özet bilgilerin ışığında bakıldığında, son yıllarda bazı kişi ve grupların “Dünya Kadınlar Günü” olan resmi bir adı, emekçi kadınlar günü diye yorumlamakta ve bu hususta ısrarlı olmaları, ayrı ve özel bir anlam taşımaktadır.
Dünyada ve ülkemizde, emekçi olmayan kadın binde birdir. Ayrıca emekçi kadınların sorunları, genel kadın ve genel insan sorunlarından ayrı değildir. Bu durum, bütünün içinde bir parçadır. Bütünde özür varsa, parçaların tümünde de özür var demektir.
Kadınlar, 8 Mart gününü birlikte mücadele etme ve dayanışma gösterme günü olarak değerlendirilmeleri gerekmektedir. Erkek-kadın eşitliği konusunda sorun yaşayan kadınlarımız, kendi günlerini kutlamalarda, öne çıkmaları bence çok önemli bir gelişmedir. Ne yazık ki bu kutlamaları, kimileri istismar ederek çeşitli ve farklı mecralara doğru yönlendirmektedirler. Hele hele son yıllarda, ülkemizdeki 8 Mart günü kutlamaları tamamen kılıf değiştirmiştir. Bunun ötesinde, kadınlarımızı özel bir amaca hizmet ettirilmek istenmektedir. Hatta çeşitli yıkıcı eylemlikler içine sokuldukları görülmektedir.
..

Devamını Oku
Emin Kuzucular

*

İsyan denizinde batarken yatım,
Hesap günü iflasımı gördüm ben.
Haramla kaplanmış, şu hayat çatım,
Hesap günü iflasımı gördüm ben.

..

Devamını Oku