ÖĞRETMENİM
Güven dolusunuz bütün yarınlara
Bir yoldur çizdiğiniz tüm aydınlara
Yanıtlar ararken ince duygulara
Sevgilerde sizi gördük öğretmenim
Yalnız sevmeyi büyük-küçük demeden
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Büyük bir beğeniyle okudum İrfan Bey,kutlarım.
Duygulanarak okudum,kutlarım İrfan Bey.
Şşiirinizi okuduktan sonra bir kz daha iyi ki öğretmenlk meleğinde karar kılmışım dedim. Kutluyorum değerli kaleminiz ve sizi öğretmenim. Adaş şiirimi de yoruma eşlik etmek üzere sayfanıza armağan ediyorum.Esenlikle...
yeni ders yılında tüm öğretmenlerimize ve öğrencilere başarılar diliyorum :)
aslına bakarsanız hocam, ülkenin bu günkü halini düşününce, genel olarak öğretmenlerin de üzerlerine düşen vazifelerini tam anlamıyla gerçekleştirdiklerine inanan biri değilim.. elbette içlerinde bu işe gönlünü vermiş gerçek eğiticiler var ve onlara yürek dolusu saygı ve sevgi duyarak şiirinizi kutluyorum hocam.. teşekkürler şiiire..
Cumhuriyetin kuruluşundan günümüze kadar neredeyse her alanda -çok radikal çıkışlarına pek rastlanmasa da- vatan ve insan sever çizgisini hiç değiştirmeden sürdüren oluşumların içinde yer alıyor öğretmenler...Kurtuluş savaşında cephedeydiler,köy enstitüleriyle tarlalarda,fabrikalarda,ama en önemlisi çocukların bilinçlerinde yani yarınlardaydılar...Sonsuz kutluyorum sayın şair,saygılar sunuyorum...
Sayın Çelik,
Eğitim ve öğretimin nesnesi değil öznesi olan öğretmenlerin ve öğretmenlere verilen önemin ifadesini bulduğu değerli dizelerdi....
Sade bir dil, akıcı bir anlatım, vurgular yerli yerinde vurgulanan, yürekten gelen seslenişti....
Başarınız daim, kaleminiz tükenmez olsun....
Selam saygı şiire ve şair öğretmenimedir......
Cehaletin amansız tek savaşçısı
Önderliğin acımasız yarışçısı
Tüm kavgaların ılımlı barışçısı
Çarpışırken sizi gördük öğretmenim
yarınlarımızın mimarı tüm öğretmenlerimize selam olsun.
yüreğinize sağlık.
*ÖĞRETMEN* sözüdür beni derin derin düşündüren, ışık tutan, bize doğru yolu gösteren. Öğretmen sözüdür çalışmayı, vatan sevgisini işlemiştir içimize; öğretmen sevgisidir, insan gibi onurlu yaşamayı öğretir bize. Nerde görsek saygıyla eli öpülecek adamdır; öğretmendir, uygarlık ordusunda en öne geçen vefalı insandır. Saygı duyacak, önünde saygıyla eğileceğim; yaşadığım sürece en büyük değeri öğretmenlere vereceğim. Kutluyorum. Şiiriniz bana derin bir nefes aldırdı ve içime soğuk su serptiniz. Eksik olmasın kalem tutan elleriniz. ...++
Şimdiye kadar bana bir şeyler öğretmek için çırpınan bütün öğretmenlerim bir film şeridi gibi geçti gözlerimin önünden...Şiirinizde hepsini görür gibi oldum...
kaleminize, yüreğinize sağlık sayın İrfan Çelik...
Bu şiir ile ilgili 12 tane yorum bulunmakta