Duraklarda bekleten
Sınavlarla terleten
Bana aşkı öğreten
Öğretmen seviyorum
Oda beni seviyor
Hasretimle yanıyor
..
7-]Ancak, toplumların mümini olmaz. Toplumun bireyi vardır. Toplumdaki bireyin içinde taşıdığı inancı vardır. Ama inancı toplumda aktif olamaz. İnanç toplumda bireyler içti dünyasının düşünmesidirler. Söz gelimi toplumsa üretim alanı içinde, bireyler hiç bir inancı soyut anlamalarını kullanamaz. Ne bir vida sıkma işinde yararlanabilir; ne bir radyo devrelerini tamir ederken yararlanır. Ne de makinanın dişlilerini yağlarken, kullanacağı teknik donanımıdır. Ne kundura üretmenin bilgisidir.
İnançlar, ne de bir eğitim öğretim alanının deneyse ve edimse bilimsel plan, proje, anlama öğrenme metot ve ilkeleri içinde bir yol ve yöntemin kullanımıdırlar. Bu yüzden bu inanca dek bireyin öznel içti taşımaları sadece toplum içinde etkin olamayacaktır. Herkesçe paylaşılabilir, zorunlu bir karşılıklı yüküm edilme toplum üretimi değildirler. Toplumsal gücün zorunluluğunu içermezler.
Oysa toplumsal olan, toplumsal gücün organizelerini zorunlu kılar. Toplumsal olan toplumsa olanın dışında sağlanamazdır. Bu sağlanışların kendisini direktife eden, sizin isteminiz dışınızda olan bir icbarı vardır. Toplumsal yüküm aksadı mı, giderek zincirleme bozulmalarla toplum biter. Oysa bir inançlar özelinde, sizin türban takmanız ya da takınmamanız toplumsal sağlayışların, bir umuru ve gereksinmesi değildirler.
Şimdi inançların topluma entegre edildiği, toplumsal bir düzenleme alanını ele alalım. Siz bir süre sonra kişinin inancına dek davranışlarını; zorunlu ve sindirilir olucu bir, icaptan hareketler olacaktan inancı, sistemin bir olgu ve parçası gibi algılayıp bakmaya başlarsınızdır! Toplumsal hareketlerin içi kimi çok ani, saniyelerle yarışan durumların tetiklenmeleriyle oluşabilmektedir.
..
Şu müspet ilmin kapısın açan
Uygarlığa giden yoldur öğretmen
Bu vatana en çok emeği geçen
İlim ağacında daldır öğretmen
Ortaçağın karanlığını yıkarak
Önder Atatürk e sahip çıkarak
..
Öğretmen: gün olur bir örtü, bir kanat
Şefkat küpü, sevgi çağlayanı,
Yediden yetmişe dillerde Türkü…
Öğretmen:gün olur bir işçi,bir usta
İplik iplik,nakış nakış dokur
Geçmişi geleceğe,
..
Korkarak gitmiştim okul yoluna
Ağlayarak baktım sağım soluma
Sonra birisi girdi koluma
Adını sordum da dedi öğretmen
Harfleri öğretti sonrada hece
Oyunlar öğretti gündüz ve gece
..
Sesi ile canlandırır okulu
Gülen gözle bize bakar ÖĞRETMEN
Eli kitap ve tebeşir kokulu
Okur yazar kalbe akar ÖĞRETMEN ________(ayak dörtlüğü)
Verir bize çeşit çeşit bilgiyi
Yanlışlarda kullanın der silgiyi
..
Küçücüktüm, and içtim öğretmen olacağım.
Dedeme ben söz verdim, kimse cahil kalmasın.
Gerekirse bu yolda, can verip öleceğim.
Sevgi saygı hep onda, öğretmen olacağım.
Şarkta, garpta her yerde ben göreve hazırım.
İnandığım bu yolda, varsın bitsin huzurum.
..
İnsanlığa gül sunar,
Gül yüzüyle öğretmen.
Aydınlanırken insan,
Tükeniyor öğretmen.
Asaleti varlığı,
Yaşar bazen darlığı,
..
Sarmalamış bizi, odur daramız
Eliyle sarılmış, naçar yaramız
Gün gelip çıkmıştır, bahtı karamız
Kaderi bizlere, yazar öğretmen...
Bugünden bizlere, gelecek yapar
İlim Çin'de olsa, uzanıp kapar
..
Öğretmen
Dinimiz ilime vermiş çok önem
Âdem zamanında vardı öğretmen
Çocuk iken cahil idim o dönem
Bana birçok bilgi verdi öğretmen… ……….Âşık Gürkan
..
Gazi ne diyorlardı; “Ey yükselen nesil, yarın sizlerin eseri olacaktır! ” Şüphesiz ki, ‘yarın geçilecek yolları bugünkü nesiller yapar! ’ Bugün, beynimin fokur fokur kaynadığı bir gündür! Kendimi, bir güne değil; bin yıla taşımak isterim! Bugün ve bugünler sizlerle konuşacağımız, sizlerle dertleşeceğimiz günlerdir.
Bozkırlara can veren aşk nehrinin kıyılarında geziniyorum. Hayat iksirimiz, ‘Ümmetim, Ümmetim’ diyen, Rahmet ve Mağfiret Peygamberi, İki Cihan Saadeti, ezeli ve ebedi muallimimiz Allah Resulü’nün manevi huzurunda kendimizi sürekli olarak hissedebiliyor muyuz? O his bile, ‘her şeye bedel’ bütün dertlerimize, can iksiri, devadır! Gayrisi berhavadır!
O his, bizleri şüphesiz ki, ‘asırların tacı’ gönüllerin utacı olarak bildiğimiz ve sürekli hasretini çektiğimiz, hicranıyla yandığımız, ‘Saadet Asrına’ götürecektir. Allah’ın Resulü buyuruyorlar, “Ashabım gökteki yıldızlar gibidir. Hangisine tabii olursanız hidayete erersiniz…” İşte asır, işte bizleri hidayete taşıyacak, muallimler halkası! Böyle bir halkadan süzülerek gelen, İslâm âlimleri, yolumuzu aydınlatan işaretler/ nur halkasından rehberler oluyorlar!
Matematik, fizik, astronomi vb. konularda 160 eser veren Farabi(870–950) bir dehadır. Batılı, “Al-Farabıus”olarak bilmektedir.
Farabi düşünceleri ve o düşüncelerin ekseninde Avrupa’nın, “Avicenna” adıyla bildiği İbni Sina(980–1037) eserleriyle batının şah damarında yerini almıştır! Bu isimlere, El-Harezmî, Şehristani, Gazali, İbn Rüşt, Fahrettin Razi, Abdurrezak Turki, Abdullah el-Baranî, Biruni gibi her biri sahasında birer yıldız hükmündeki ilim ve hikmet sahibi, Türk’ün ve İslâm’ın ‘muallimlerini’ saymamız mümkündür.
Bir milletin ‘muallimi’ olmak, onun da ötesinde eserlerinin üç asır boyunca Avrupa’da, ‘ders kitabı’ olarak okutulması! Türk-İslâm âlimlerinin ‘asırların muallimi’ olarak anılması elbette bizlere büyük bir haz verecektir. “Fatih’in topları düşerken surlara/Bil ki, ferman okundu asırlara” Bir çağ açıp, bir çağ kapatan o fermanı bizler tabiatıyla, on birinci asırdan itibaren okumaya başlıyoruz. Batıyı kuşatan, onu bütünüyle kıskacına alan bir ruhta, ‘doyumsuz bir öğrenme arzusunun’ getirdiği bir dava vardır!
Piri Türkistan’ı Ahmet Yesevi için Anadolu’nun ‘manevi fatihi’ deriz! Bu milletin ‘gönül ve hikmet muallimleri’ olarak anılan Horasan Erenlerinde bu milletin ruh hasletlerini okuyabilirsiniz!
..
Hem tarlada hem çayırda,
Bel de öğretmen sesi var.
Yapılacak tüm hayırda,
El de öğretmen sesi var.
Bilgiye bilgiyi katmak,
Alış-veriş yapıp satmak.
..
Sevgisi uzar daim
Ruhunda vardır azim
Diyorlarsa bize kim
İşte budur Öğretmen
Müjdeleri getirir
Bize emekler verir
Çağrılınca o varır
..
Elinde tebeşir kara tahta önünde
Hayatın dersini yazar öğretmen
Her öğrenci birdir onun gözünde
Herkesi kucaklar sever öğretmen
Ailenden çok yanında kalır
Halını sorar gönlünü alır
..
YİRMİ DÖRT KASIM
Öğretmen gününüz kutlolsun size
Dağı yol ettiniz vardınız köye
Ümitler yeşerdi gence nineye
Öğretmen gününüz kutlolsun size
Genç yaşta aldınız eğitim bilim
..
İlmin kapısını açan anahtar
Cehaleti boğan seldir öğretmen
Kışın ortasında gül yüzlü bahar
Mazluma uzanan eldir öğretmen
Işığında bulduk aydınlık yolu
Bilgiye uzanır kanadı kolu
..
Erhan, hafif zihinsel özürlü. Dokuz on yaşlarında, ama cüsseli, daha fazla gösteriyor. Gülmeyi pek sever, tombik yanaklarını kızarta kızarta güler. Bahaneside hazır. O gün kime taktıysa,
—Öğretmenim, şu güldürüyor ya der.
Öğretmen; onu iyi tanıdığı için, hadi gel bakalım, şimdi seninle bir şeyler yapalım. İşte o zaman neşesi daha bir artar. Hemen gelir, öğretmenin yanağına bir öpücük kondurur.
Öğretmenim, seni çok seviyorum!
Bu cümleyi, günde en az on kere söyler, içten samimi. Bu tür çocukların özelliğidir bu. Bir kere size bağlanmasınlar. Sizi, kimseyle paylaşamazlar.
Yine, bir öğretmenler günüydü, Erhan hediyesini getirdi, öğretmenin elini öptü. Ve paketini verdi. Sonra, bak öğretmenim dedi. Öğretmen paketi açtı, baktı sonrada;
Erhan bu çoraplar ne?
..
Başarılı olmak ister, budur bütün dileği,
Sevgiyle, şefkat ile çarpar her an yüreği,
Hebaya gitmişse bunca, çabasıyla emeği,
Hüsrana boğulur yanar kahırlanır, öğretmen.
Gönlünde bir değil de binlerce soru taşır,
Öğrenci dertlerini arkadaşça paylaşır.
..
Öğretmen: İbrahim sana defalarca söylemek zorunda mıyım? Derste sakız çiğnenmez, bisküvi yenmez.
İbrahim: Peki öğretmenim.
(birkaç gün sonra, İbrahim yine Beden Eğitimi dersinde öğretmenine yakalanır)
Öğretmen:(kızarak) İbrahim yine mi sakız var ağzında?
İbrahim: Hayır öğretmenim şeker var.
..
Dalları şefkât yüklü ulu bir çınar gibi,
Güven timsali gibi görülmeli öğretmen.
En sevecen bakışlar, sıcak duygular gibi
Gönüllerdeki tahta kurulmalı öğretmen.
Sevmeli, çok sevmeli hiç çıkar gözetmeden.
Doğruyu göstermeli kırmadan, incitmeden.
..