ÖĞRETMEN ŞİİRLERİ

ÖĞRETMEN ŞİİRLERİ

Rabia Barış

ŞEFİKA ÖĞRETMEN

Tüm öğretmenlerimizin öğretmenler gününü tebrik ediyorum saygılarımla.

Bir Şefika öğretmen tanırım çeyrek asırdır

Komşuluk kültürünün yozlaştığı günümüzde, komşularına olan yaklaşımı beni hep etkilemiştir. Bu yüzden onu anlatmak istedim. Şefika Mumcu öğretmeni tanıdığım günden bu yana komşuluk ilişkilerine hayran olmuşumdur. Ona göre karşılaştığı insanların dini, dili, ırkı görgüsü göreneği, alt yapısı hiç önemli değildir. Okulunda bir öğretmen arkadaşına nasıl davranıyorsa, mahallesinde her konumdaki komşusuna aynı titizlikte önem verir ve öyle davranır. Komşusu onun başının tacıdır. Günümüz koşullarında böyle gönül insanları görmek oldukça zor. O, insanların kusurlarını görmemeye çalışır, küçük küçük meziyetleriyle, kişilere iltifat ederek onurlandırır.
..

Devamını Oku
Fatih Güler

Yıllarca okurlar
Şerefli onurlu görevi almak için.
Sonunda alırlar onurlu şerefli görevi
Ama anlayan kim sadece laf.

Genç yaşta tayinleri köye çıkar
Genç yaşta uzak yolla,
..

Devamını Oku
Adem Uysal

Öğretmen olmak zor iştir,
Sabırlı olacaksın,
Anlayışlı olacaksın,
Her türlü olumsuzluğu,
Göğüslemeye hazır olacaksın.
İşin şakası yok,
İnsan yetiştireceksin, insan.
..

Devamını Oku
Ramazan Alp

ÖĞRETMEN

Öğretmen
bir ülkeyi
en üst idarecisinden de
daha iyi yönetebilecek kimsedir
çünkü
..

Devamını Oku
Fevzi Günenç

Ben Öğretmenken: 17
“50 yıl önce işsizlik yoktu” masalı
FEVZİ GÜNENÇ

1959-60 ders yılı.
Ticaret Lisesinde her yıl iftihara geçerken, kendim ettim, kendim buldum, Milli Eğitim Bakanının torpiliyle Gaziantep Lisesine geçtim. Liseye uyum sağlayamadım. İki yıl üst üste beden eğitiminden başka hiçbir dersten iyi not alamadığımdan belgelendim.

..

Devamını Oku
Kemal Kabcık

http://www.dogancuceloglu.net/sizdengelenler/5687-aramak-ve-erismek

Aramak Ve Erişmek! .

04.02.2012

Kitaplarınızın Işığı ile Sevdim ve SAVAŞÇI RUHU'nu Yaşatabildiğime Şükrediyorum! . Devam Etmeseydi; Kendimle Olan Mücadelem: Şimdi, Şu An Bu Satırları Yazamazdım Ki Ben! . SAVAŞÇI RUHU ile Başladım; "İÇİMİZDEKİ ÇOCUK" Kitabı ile Yaşayabilmeyi İstiyorum, Şu Hayatı, Öğretmenimizin Denetiminde! . Öğrenecek Olduklarımı Görünce; Laf Yapmayı Değil, Öğretmenim Gibi, Öğretmenimin Denetiminde Bir Kitabım Oluverse; Kendim ile Mücadelemin Serüvenini Kaleme Alabilecek Gücüm Oluverse! . Öğretmenimizin Gölgesinde; Öğretmenimizin Emeğinin Işığında: Yoluma Öğretmen Özverisinin Işığı Vursa Yine ve Ben; SAYGIDEĞER ÖĞRETMENİMİZ, Doğan CÜCELOLĞU Efendimizin Sayfasında: Kısa Bir TEŞEKKÜR Mesajım Olsa, Her Daim! . SAYGILARIMLA ELLERİNİZDEN ÖPER, BAŞARILARINIZIN DAİMİLİKLERDE YOL ALMASINI DİLERİM! . Ve ÖĞRENCİ SAMİMİYETİ ile ÖĞRETMEN DUYARLILIĞININ ÇOK ŞEYLER KAZANDIĞI; GÜZEL GÜNLERİN HABERCİSİ OLAN, SAVAŞÇI KARAKTERİ ile DONANIMLI İNSANLARIN YAŞAM DANSLARI, DAİMİLİKLERDE, HER ZAMAN ve HER MEKANDA, SÜRDÜRÜLEBİLSİN İNŞALLAH! . İYİ Kİ VARSINIZ HOCAM! . SAYGILARIMLA! . TEŞEKKÜRLER! . BUGÜN; YİNE AYNI YERİMDEYİM: KENDİMLE MÜCADELEM BİTMEDİ ve SAVAŞÇI KİTABI HÂLÂ KİTAPLIĞIMDA ve İNCE AYRINTILARIN KEŞFİNE DAİMA HAZIRDIR! . ARAMAK ve ERİŞMEK ANLAMLI ve COŞKULU YAŞAMA! . SAVAŞÇI RUHU, OLGUN İNSAN KARAKTER DONANIMI KAZANIMLARI ADINA; KENDİN İLE OLAN MÜCADELEYİ, GELECEĞE TAŞIYABİLMEK ve EN AZINDAN BİR KİŞİ BİLE OLSA; BİRİLERİNİN "İYİ Kİ VARSIN! ." DİYEBİLMESİ, YETERLİ BİR MUTLULUK SEBEBİMİZ OLAMAZ MI BİZLERİN! . SAĞOLUN, VAROLUN SAYGIDEĞER HOCAM! . İYİ Kİ VARSINIZ! .
..

Devamını Oku
Hatice Tural

Öğretmen:Bir bayana evlenme teklif edeceksiniz nasıl edersiniz?
Ferhat:Hastayım sana alacağım anladın mı derim.
Öğretmen:Hayır Dest- izdivacınıza talibim efendim demelisiniz.Örnek fatura yatıracaksınız kuyrukta bekliyorsunuz önünüze bir kişi geçti ne dersiniz?
Ferhat:Çekilsene lan derim.
Öğretmen:Hayır argo kelime yok Müsaade ederseniz sıra bende lütfen kusuruma bakmayın demelisiniz.
Ferhat:Vay anasını böyle giderse bunca yıllık dayı adımız halaya çıkacak
bi çocuğa bakamadık ne hale geldik anladın mı ama kibar konuşmak çok hoş sevdim kibarlığı hoş geldin hayatıma medeniyet.
..

Devamını Oku
Kemal Kabcık

Başarılarda Yol İzleyen, Duyarlı Bir Öğrenciye UMUT; ÖĞRETMENDİR! .

Seçkin başarılarda yerin var, diyelim; en seçkin olana: ÖĞRETMEN! .
Yani, BAŞARI ÇITAMIZIN YÜKSELMESİNİ İSTER İSEK; UMUT ÖĞRETMENDİR! .
Öğretmen; ZORLU BAŞARILARIN ROTASINI VEREN GİBİ! . Başarı; İNSANA! .
Yani, noksan kalan yanlarımızı bilen; Doğan CÜCELOĞLU Hocamızdır! .

..

Devamını Oku
Öcalan Mustafa

Yağlıtepe, Kapıkaya’lar, daha aşağılarda hemen köyün biraz üstündeki Koçyatağı yöreleri karla kaplıydı. Çok yakında köy içlerine de kar yağar, zor geçecek kış ayları başlayabilirdi. Her ne kadar ambarlara ekmeklik buğday, arpa, çuvallara haşlanmış bulgur, toprağa açılan kuyulara doldurularak üstü kapatılan patates ve lahana dürmeleri, içine çökelek doldurulup ağzı aşağı gelecek şekilde toprağa gömülen küpler kışın aç kalmamak üzere stoklanmış olsa da bin bir türlü zorlukların başlayacağı kara kışa katlanmak hiç de kolay değildi. Tekmezar Ormanlarından bin bir güçlükle at, eşek, kağnı arabalarıyla yayla evlerine; oradan da sekiz on saat süreli çileli bir uğraşıdan sonra köye indirilmiş, daha çok gürgen ve köknar ağaçlarının kurularından üretilen odunlar; evlerin kuytularına ya da samanlıkların bir köşesine kışın teneke sobalarda yakılmak üzere istif edilmişti.


Soğuktu hava. Rüzgâr buz gibi esiyordu kuzeyden. Bacalardan duman çıktığına bakılırsa belli ki bazı evlere soba bile kurulmuştu. Köyün erkekleri, sığır ve koyunlarını otu iyice kıtlaşmış tarlalara, otlaklara salmışlar; kendileri de fırın duvarının dibinde rüzgârdan korunacak şekilde toplanarak akla hayale gelmedik şakalaşmalarla vakit geçirmeye çalışıyorlardı. Kadınlar daha çok yemek, bulaşık, ev, ahır ve samanlık temizliği gibi gündelik işleriyle uğraşıyorlardı. Köyde okul yoktu. O nedenle köyün çocukları orada burada koşarak, bağırarak, bazen de ahlât ağaçlarına tırmanarak, birdirbir ya da arası kesme, çelik çomak oynayarak ortalığı şenlendiriyor, kasvetli köy havasını dağıtmaya çalışıyorlardı. Ayaklarında genellikle de arkaları yarık, altları delik, üzerlerinde: “ Canik” yazan kara lastikleri; birer iple bellerine tutturdukları paçaları kısa, arkaları ve diz bölümleri yamalı pantolonları, üstlerinde el dikimi gömlek ve annelerinin ördüğü kollu kolsuz yün kazaklarla; babalarının, makasla koyun kırkar gibi kestiği saç tıraşlarıyla oldukça ilginçtiler. Evlerin “ tavan” dedikleri çatı aralarına serilerek kurutulmuş ahlâtları gizlice alıp gömleklerinin içine doldurarak, acıktıkça birer ikişer çıkarıp arkadaşlarını kıskandırarak yiyorlar, saplarını birbirlerinin yüzlerine fırlatarak kaçıp kovalamaca oynuyorlardı… Köyün kızları; genellikle divitinden el dikimi uzunca entari, yırtık pırtık kazak, ayaklarında da erkeklerde olduğu gibi, eski püskü çorap ve kara lastiklerle dolaşıyorlardı. Köyde okuma yazma bilen Mehmet Çavuş’la Kemal Çavuş’tu sadece. Asker Ocağı’nda öğrenmişlerdi onlar da…


Ertesi gün yağmur yağdı köye. Her taraf çamurlandı. Sokağa, araziye çıkanlar çamura batıyor, zorlukla yürüyorlardı. Etrafın çamurlu oluşu çocukların umurunda bile değildi. Koşuşturuyor, bağırıp çağırıyorlardı köy içlerinde. Bir de soruyorlardı babalarına:
..

Devamını Oku
Erdoğan Ergin

Bugün 24 Kasım, yine aynı süslü sözler sokaklarda
Gazetelerde aynı manşetler, televizyonlarda aynı göstermelik görüntüler
Bir çiçeğe kanmış öğretmen,
Bir ekmekle yetinmiş öğretmen
Seyret de inan, oku da kan
Öğretmenlik buysa eğer, ben öğretmen değilim
Ben size başka bir şey anlatayım, dayanırsa gücünüz bitmesine sözümün
..

Devamını Oku
Muhammet Şerif Keskinoğlu

Şikâyet ediyor herkes, bu nasıl eğitim böyle,
Öğretmen mi sebep “mesleğim” dedi diye,
Sömürü ve yozlaşma çoğalmadı mı söyle?
Tatmin olmaz arzular teknoloji peşinde.

Birçok değişim ve gelişim dikte ile yozlaşma,
Güvendiğimiz gençlik inançsızlık yolunda,
..

Devamını Oku
Hüseyin Göçmen

Bir ağaç çizdirdi öğretmen
Son bahardan kışa kalan
Uzun kulaklı garip bir tavşan
Sırtında taşır gecenin korkusunu

Bir yol çizdirdi öğretmen
Karşı tarafa köprü olan
..

Devamını Oku
Mahmut Nazik

ÖYLE BİR ÖĞRETMENLER GÜNÜYDÜ İŞTE

Tebriğini kabul ediyor; bir öğretmen olarak teşekkür ederim sevgili dostum.. Sağ olasınız...

Ama bizi o kadar sevdiler ki sağ olsunlar,devlet de millet de sırtımızdan sopayı hiç eksik etmediler.
En sert polis copunu da böyle bir günde yemiştim. Hem de oğlum yaşındaki bir polisten. Acaba ilk öğretmeni kimdi onun, diye düşünmüşümdür hep.
Birkeresinde, sanırım 1983 teki Cihanbeyli kaymakamıydı. 24 Kasımda emir çıkararak, bizi bir ilkokul sınıfında toplayıp; sıkı bir nutuk attıktan sonra, leblebi şeker dağıtmıştı. Hem de sıraların üzerine dökerek. Belli ki başka yerimize koyacağımızdan endişe etmiş olacak ki: ‘Cebinize koyun! ’, diye de akıl vermişti kaymakam beyimiz sağ olsunlar!
..

Devamını Oku
Nihat Malkoç

NİHAT MALKOÇ’UN BİYOGRAFİSİ

Beş çocuklu bir ailenin en küçük ferdi olarak 1970 senesinin 1 Haziran’ında Trabzon’un Köprübaşı ilçesine bağlı Gündoğan Köyü’nde hayata “Merhaba” dedi. İlkokulu komşu köy olan Güneşli Köyü’nde okudu.Orta ve lise öğrenimini Köprübaşı Lisesi’nde tamamladı.En büyük emeli iyi bir hukukçu olmaktı.Lise son sınıfta girdiği üniversite imtihanında KTÜ/Fatih Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Bölümü’nü kazandı.Dersaneye gitme imkânı ve zaman kaybına tahammülü olmadığı için kazandığı fakülteyle yetindi.1992 yılında okulu bitirdi.İlk göz ağrısı olarak nitelediği Gümüşhane’de beş yıla yakın öğretmenlik yaptı.Her geçen gün öğretmenliği daha çok sevdi.Artık öğretmenliği bir tutku olarak görüyor.
Vatan borcunu İstanbul’da Kara Kuvvetleri Lisan Okulu’nda Yedek Subay Öğretmen olarak onurla yerine getirdi.Bu peygamber ocağında yüzlerce yabancı subaya güzel Türkçe’mizi öğretti.Ankara’da girdiği sınavı kazanarak Akçaabat Anadolu İmam-Hatip Lisesi’ne Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni olarak atandı.Burada iki yıl görev yaptı.Daha sonra girdiği yazılı ve sözlü imtihanı kazanarak Türkî Cumhuriyetlerden Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’a,üç yıl görev yapmak üzere, öğretmen olarak gönderildi.Burada Mahdumkulu Türkmen Devlet Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi’nde ve İlâhiyat Lisesi’nde Türk Dili öğretmeni olarak çalıştı.Yine Aşkabat’ta Türkçe Öğretim Merkezi’nde(TÖMER) bir yıl boyunca değişik milletlerden kişilere Türkçe’yi sevdirerek öğretti.Şu anda Akçaabat’a bağlı Derecik İlköğretim Okulu’nda görev yapmaktadır.
Bugüne kadar,en büyüğünden en küçüğüne kadar onlarca dergi ve gazetede fikrî,edebî,felsefî ve kültürel konularda yüzlerce yazı ve şiir yazdı.Bu yayın organlarından Türk Edebiyatı,Türk Dili,Bizim Çocuk,Çınar,Bizim Azerbaycan,Anadolunun Sesi,Üniversitelinin Sesi,Türkiye,Bizim Okul,Şenliğin Sesi,İnsanlığa Çağrı,Yeni Sesleniş,Gençliğin Sesi gibi dergilerde; Türksesi,Demokrat Gümüşhane,Kuşakkaya,Ortadoğu,Yeni Mesaj,Hergün,Candaş,Edebiyat,Bolu Üçtepe,Akçaabat Yeni Haber,Karadeniz Olay,Hizmet gibi gazetelerde yıllardan beri deneme,makale,fıkra ve şiirler yazmaktadır. “Bizim Okul” isimli kültür,sanat ve edebiyat dergisinin Yazı İşleri Müdürlüğü’nü yaptı.Kültürel organizasyonların çoğunda aktif olarak görev aldı.Sevgi,Dostluk ve Kardeşlik konulu şiir yarışmasında birincilik,Trabzon Belediyesi’nin düzenlediği Çevre ile ilgili yarışmada birincilik,yine aynı belediyenin düzenlediği “İki binli Yıllara Doğru Trabzon” konulu makale yarışmasında mansiyon,Akçaabat Belediyesi’nin değişik zamanlarda organize ettiği şiir yarışmalarında birincilik,ikincilik,üçüncülük ödülleri kazandı.Karadeniz Yazarlar Birliği kurucularındandır.Halen bu birliğin üyesidir.
Bunların yanında elinin altındaki öğrencilere rehberlik ederek ve bizzat örnek olarak,onların da pek çok kültürel yarışmada ödüller almasına zemin hazırlamıştır.İkisi kız,biri erkek olmak üzere üç çocuk babasıdır.

..

Devamını Oku
Tarık Torun

Yurt aşkıyla yoğrulmak onun ana fikrinde,
Dağlar yürüten sevda buluttan gözlerinde
Anadolu baharı çiçekli sözlerinde,
Farklı öğretmen olmak güzellik defterinde,
Her gönülde yaşayıp izleri en derinde.

Karanlık geçeklere nur akıtan bir hale,
..

Devamını Oku
Abdullah Taşpınar

bir türküdür öğretmen
karacoğlan misali gezer diyar.. diyar…
aşar ve bilir karlı dağın ardını
aydınlatır..ısıtır nice körpe yürekleri..
üşür belki
lambada titreyen alev gibi…

..

Devamını Oku
Yüksel Önal

Ne zor şey şu insan olmak,konuşmak ,yürümek ,anlamamazlıktan gelmek,öyle ama yapıyoruz işte diyerek beklemek,ne zor şey şu dinlemek.Bütün gücümü kendi kararlarım tüketirken başkalarına nasıl kızarım,hatırlamakta zorlandığım şeyleri özler sever oldum, anladığım kadarıyla ve ister istemez şimdiye kadar karşılaştığım bütün insanlarla ,avukatta olsam öğretmen de, yine karşılaşıcaktık sanki,fakat daha iyi biri olabilseydim belki yani dinlemek istediğiniz kişi, daha rahat uyurdum delirmekten korkmayan biri gibi...(YkslNl)
..

Devamını Oku
Fatih Emer

Öğretmen hediye veriyor,
Biz hediye veriyoruz.
Layıktır öğretmen hediyeye,
Biz layığız bilgiye.

Öğretmenin emeği,
Göz nuru bileği.
..

Devamını Oku
Hüseyin Yük

Sonbahar gelirdi köyüme
Samanları mereklere,buğdayları ambara
Atları yılkı ya inekleri ahıra bırakırdık
Öğretmenler bizi harmanda yakalardı
Damı akan çatısı olmayan
Odun sıraları bile bulunmayan
Ne televizyon ne telefon ne de elektrik yoktu
..

Devamını Oku
Mehmet Şükrü Baş

Güncel taşlamalar…

Akıl sır ermese de, memleketin gerçekleri,
Otuz beş milyar pirim alır, Fatih'in sekreteri.
Ya otuz beş yıllık, eli öpülesi öğretmenim,
Ya pazarda limon satar, ya da nane şekeri. *

..

Devamını Oku