Uzaklara bir yol uzanıp gider ömründen geriye ne kalır
İnce uzun bir ahh gibi çelişkiler dizesinde bir hece kalır
Büzülüp yüreğinin içinde kalırsın öylece sesssiz kırgın
Gözlerin topaç gibi döner durur etrafında bir sen kalır
Oturup ağlamak istersin kızgın kırgın ve yorgunsun artık
Tenin gece yangınıdır sarılıp uyuyamasın yorgana artık
..
Ey insan, öfke halinde iken Beni an,
Ben de seni gözetirim, işte o zaman.
Öfke ile yapılan işten çekin hazar et,
Sakın Hak emrine karşı gelme hayâ et.
Öfkeye kapılma, çok kötü kuduzluktur
Kuduz iti düşün, ne zararlı mahluktur.
..
Hatalar hatalar hatalar
Nede çok girdi hayatımıza hatalar.
Bazen sen gibi hatalar.
Bazen ben gibi hatalar.
Hiçbir hata ders olmadı bana.
Hiçbir acı karanlıktan gelen acıya benzemez.
..
Sen giderken senin ardından gözlerimden serpelemeye başladı.Damlalar.Mikailimi kızdırdın.Öyle heybetli şimşekler çakıyordu ki zihnimde.Korkudan dua ediyordu; sıcacık evlerinde oturan insanlar.Bu heybetli seslerden korukp ağlamaya başlayan bebeler mi dersin,annesine sarılan çocuklar mı eşlerine sarılan kadınlar mı! Ya sokaklarda mekanizması bozulan araçların siren seslerine ne demeli.Sokak lambaları bir bir sönünce.Tüm şehrin elektrikleri de bir anda kesilince Mikailim.Bu ne hiddet bu ne celal bu nasıl bir öfke.Sokak kedi ve köpekleri bu ayrılıktan bu öfkeden nasibini alıyor,zavallılar.Sırılsıklam olmuşlar.Delice kormuşlar.Sen giderken senin ardından Mikailimi kızdırdın.Gözlerimdeki damlalar gittikçe hızlandı.Sağanak yağmurlar.
..
Unutma karanlık korkuların gizlendiği yerdir,kusur bildiklerinin saklandığı perdedir.. Karanlıkta yapılan hiçbir şey “aşk” a dahil değildir.. Karanlıkta yapılan sevişme değildir örneğin sekstir… İnsan sevdiğini gün ışığında görmek ister,kusurlarıyla sevmek ister.. Kusur bulduğu yerden öpmek ister aydınlıkta yaşanan sev/işmedir! ! Karanlıkta öfke vardır dokunduğun her yer rastgeledir.. Göz göze gelemezsin karanlıkta,anlatamazsın içindekileri,inandıramazsın.. karanlık gerçeğin gizlendiği yerdir.. Aydınlıkta sevdiğin tüm şeffaflığıyla dururken öylece karşı koyamazsın içindeki duygulara.. Nefrette gözükür,aşkta,öfkede,korkuda,endişede.. Keşfetmelisin sevdiğini,keşifler karanlıkta olmaz aydınlıkta yaşamalısın her şeyi aşk yetiştireceğin yeri bulmalısın sevdiğinin bedeninde...
..
Bazen öyle sözler söylenir ki, sözlerin herbiri balyoz gibi iner yürege ve yüregin herbir parcasini bir yerlere savurur.Buna ragmen sen benim öfke duyamadıgim vazgecilmezimsin dersin.Ben senin hicbir seyin olsamda sen benim herseyimsin demekte israr edersin...
..
Haset inat öfke insanın putu
Mürşidi bulanlar zikirle yıkar
Kin murdarı sabit gizli bir kutu
Mürşidi bulanlar açarak yakar
Haset inat öfke hayvanlık hali
Gatagulle ile toplama malı
..
Eğer bir gün duyarsan nasipten öte bir hayatın varolduğunu,beni hatırla.İmkansızlıklar içinde imkanların da soyutlanarak gün yüzüne nasıl çıktığını görürsün.Güneşin her sabah aynı ısıyla yer yüzüne yansımadığını daha iyi anlarsın.Tan yeri ağarınca bir tek bülbüller açtığını göremediği gülün ardından feryat etmez.Seven yürekler de gözlerini kamaştıran ışığa baktığında içine bir başka akar her güneş doğduğunda.Bunu yaşamadan bilemezsin ama, öğreneceksin biliyorum.
Bir erkeğin en çaresiz anıdır gözlerinden dökülenler.İçine sığdıramamıştır özlemini,hasretini.Yüreğinde depreşen duyguların dile gelemediği andır kirpiklerden yanaklara süzülenler.Biriken öfkelerdir yağmura nispet edip rüzgara karışanlar.Bağrını dayasaydın esen yönüme,görürdün gözlerimin aynasından yansıyan seni.Sen de seni severdin,özlerdin ama öfke de duyardın.dokunsan hayallerime uçsuz bucaksız çöllerde inşa ettiğim bahçelerde dolaşırdın ömrünce.Bir bedevinin çatlamış dudaklarında,yanan gözlerinde,kavrulan yanaklarında ve bulgur bulgur dökülen terinde umutlanamadığı yerden koparıp aldım gerçekleri.Kimsesizlik değil,topraksızlık ta değil,bu düpedüz bir hayattı.İki kişilik ve iki kişinin beraberinde sürüklediği milyonlarca hayat.İçinde korkunun barınmadığı,ümitlerin,heveslerin diri kaldığı bir hayat.
Ne zaman unutursam gözlerinin içini ve ne zaman duyarsız kalırsam acılarına bir karıncanın su içtiği yerden vur beni.Hayallerimin kırıldığı yerden alıp bir serçenin gözyaşında boğ gitsin beni.Kırılırsam sana,bir an huysuzlaşırsam ve bir an tereddüt edersem gözlerine bakmaktan,yüreğine akmaktan,bu canın hayrını akbabaların boynuna bırakayım.Aç bir kurdun çetin bir kış ortasında aç kalmış haline bırakayım bu bedeni.Ya da sen al dipsiz bir uçurumdan sal gitsin,dönüp ardına bile bakma.Bir an ah edersem, feryat edersem namerdim.
Seni seviyorum,bir annenin emzirdiği çocuğuna merhameti gibi sığındım yamacına.Al sar beni en huysuz yanına,en kırılgan duygularınla kundakla acılarımı.Hançerler delip göğsümü akıtsın cenabet eşkiyaların ayaklarının altına.Yemin ederim kırılmam sana.
Ben tadını iyi bilirim ayrılıkların,özlemlerin.Özleyip te ulaşamamanın.ulaşıp ta dokunamamanın verdiği boşluğu bacımın mezarı başında öğrendim.Bir de uzansam dokunacağımı sandığım,seslensem duyacağını sandığım,ağlasam göreceğini sandığım senden öğrendim her istediğimin olmayacağını.Yüreğimin kanayan anlarını biliyorsun.Ağladığım köşeleri,içimi döktüğüm kaldırımları ve feryadımı gizlediğim barakaları biliyorsun.en çok ta ne zaman özlemlerimin boyumu aşıp beni boğduğunu biliyorsun.Hayata tutunduğum yerden alıp koparıyorsun ellerimi.Önce hiç kimsenin bilemediği yaralarımı sarıyorsun ve sonra hiç kimsenin dokunamadığı yerden kanatıyorsun.Sen de biliyorsun ki,bana en çok sen iyi geliyorsun.Senden başkası hiç olmadı ve hiç bir zaman da olmayacak.Hayatımda en çok sana kırıldım,en çok sana öfkelendim.Bir çıkıp gelseydin belki bu kadar kanamazdı içim, aradaki mesafelere kızmazdım bu kadar.Ben seni beklerken hiç yorulmadım,her gün ayrı bir özlemle bekledim yollarını.Geleceğini bilmek beklemenin kutsallaştığı,anlam taşıdığı andır.Bunu sen bilemezsin.Kaç bardak avuçlarımın arasında parçalandı,kaç cam kesiği var gözlerimde bilemezsin.Sen gün batımında yakalayamadığım,tutamadığım kayıpların içinde olduğunu bilsen,kaybettirdiğin günlere lanet ederdin.Oysa ben o günleri de çok seviyorum.Hepsinde sen varsın,hepsinde.Senin içinde olmadığın ne günüm var,ne gecem.Hiç bir sofraya sensiz oturmadım ve hiç bir sigaramı içtikten sonra yere atmadım,avuçlarımda söndürdüm.Kimseye de susamadım seni özlediğimi.Biliyorum kızdığını,gizli saklı kalması gerekenleri ayyuka çıkardığım için.Ama ben hiç bir zaman utanmadan anlattım.bilsinler herkes sana olan özlemim,sensiz geçen anlarda nasıl öfke saçtığımı.Ayıplasınlar beni umurumda değil.Yeter ki sen içime sığmayıp kirpiklerimden dökülenlere avuçlarını yumma…..
..
Biz; güz dolu yağmur ormanlarından geçerken rüzgarın sesi ile vurulduk. Biz; öfke dolu gecelerin karanlığını yırtarken,yıldızların ışığı ile vurulduk. Biz; açlık yüklü günlerin ardından bakarken,hayatı müjdeleyen bahar ile vurulduk. Biz; kan yüklü doğum sancılarının ardından,güneşi yakan ateş ile yeniden doğduk....
..
BİR UMUT OLMALI HALA
Savaşların galibiydi öfke
Savunmasız bedenlerin kapanmayan yarası
Kanayan yarasıydı
Bir nasırdı öfke zihinlerde
Kartlaşmış, kök salmıştı beyine
..
Bazı kitaplar etkisi hiç azalmayan huzursuzluk ve karamsarlığa neden olurlar. Vadettikleri temel duygu mutsuzluktur bazı kitapların. Bazı kitaplar ruhumuzu karartır ve çürümeyi hızlandırır. Yine de kayıtsız kalmamız mümkün değildir onlara. Gülümseyerek Kafka okuyamazsanız mesela. Herhangi bir T.Bernhard kitabının neden olacağı en temel his öfke ve pişmanlıktır. Palahniuk insan ırkının rezilliğini(Dövüş Kulübü, Tıkanma) , Oğuz Atay 'öteki'nin acımasızlığını (Tehlikeli Oyunlar) , Perec günlük hayatın basit ayrıntıları karşısında en donanımlımızın bile aslında ne kadar zavallı kaldığını (Yaşam Kullanma Kılavuzu) , Grossman -iki kişi ya da yirmi milyon kişi, hiçbir fark yoktur onun için- birden fazla insan herhangi bir şey için mücadeleye giriştiğinde aslında hiç kimsenin kazanmış olamayacağını (Yaşam Ve Yazgı) , Dostoyevski insanın kaybetmeye mahkum bir galip yahut kazanmaya mahkum bir mağlup olmasına neden olan 'kendisiyle kavga eden varlık' olma paradoksundan asla kurtulamayacağını (Suç Ve Ceza) , Musil her durumda yalnız olduğumuzu (Niteliksiz Adam) , Yusuf Atılgan er geç hepimizin delireceğini(Anayurt Oteli) hatta zaten deli doğduğumuzu (Aylak Adam) haykırarak anlatmaktadır bize.. Bazı kitaplar tehlikelidir, eğer bunlardan birine bulaşmamışsanız bugüne kadar ve bir şekilde elinize geçmişse kapağını açmadan önce bir kere daha düşünmeniz gerekir..
..
160.
Öfke nüfuz ederken şiddetle damarlarımıza
Ve kırmak birbirimizi başka her şeyden kolayken
Akıl etsek keşke o an ölümü ve ayrılığı
Ölümü düşünen insan kendini nasıl önemser?
Ne daha önemlidir mahkeme-i kübradan!
Ölüm fikri en büyük ego terbiyecisidir
..
......................................................
Eyvaah; N’aptım Ben..! De-me-den,
......................................................
...........Olanı; { Yok - Say..! } N’olur’sun..!
......................................................
Önce; Durup Düşünmez’sen,
......................................................
..
Denizin tuzlu suyu bile yakmadı beni....senin yaktıgın gibi...yeşillere dönüp...ufku arkamıza aldıgımız o gün...nasılda gülmüştün..içten..acılı...işte bu adam dedim...işte bu adama adanır bir ömür...işte bu adama verilir..ruhun kelebekleri...işte bu adama kollar açılır...işte bu adama yüregime basıp...gittigi için....öfke saçılır.
..
Öfke hüzün olur Eylül`de
Öfke hüzün olur eylül’de çöker üstüne insanın
Savaş çığlıklarının bastırdığı şu günlerde
Bir eylül başlangıcında boynu bükük hala barışın
Çok yıldızlı hempalar kaplamış yer yüzünü
Zeytin dalını kırıp
..
Öfke ile kalkan, zarar ile oturur;
Gazâbını tutan, her dem selâmet bulur.
..
Bir öfke büyüyor içimde
Sıcak ve soğuk
Kavuruyor bir yanımı
Bir yanımı dondururken
Bir öfke büyüyor içimde
Gecelerimi yırtıyor
Gündüzlerimi harap ederken
..
Sağır öfke bilinç düzeyinde bilenirken
gecenin karanlığı bölünür
çifte su verilmiş
bir kılıç keskinliğin de
belleklerde yinelenir
kavga bitmez
günün her doğuşunda
..
Sağır öfke bilinç düzeyinde bilenirken
gecenin karanlığı bölünür
çifte su verilmiş bir kılıç keskinliğinde
belleklerde yinelenir
kavga bitmez
günün her doğuşunda
yeniden başlar
..
Eli
Cebinde sıkılmış yumruk
Kimse görsün istemiyor.
İçindeki öfke onun değil
Başkasından sıçrayan kinin alıntısı
Bir sırça yürek taşıdığı
Sade ve huzurdan.
..