Olmuyor sensizlik,Bitmiyor acılarım yanlızlığım dertlerim kaderlerim,
Boş yüreğim,tek başınayım,caresiz dermansızım,
Sanki yeni doğmuş bir bebek gibi ilgi,sevgi sevkata muhtaç,
Yarın sonsuzluğa gidecek gibi aşka,yaşama hasretim.
Yüreğimin derinliklerinde sessiz fırtına,
Haykırmak istesemde düğümlenir haykırışlarım boğazımda,
..
Bazen tebessüm sadakadır, bazense ilim,
Bazen aş sadaka, bazen para, bazen dilin!
Tasaddukta bulun, ilâhi rızâ gözet ki;
Kazandığın nimetler öldürmesin kalbini...
Bazen pişmanlık tövbe, bazen harama öfke,
Bazen kalp sızlaması, bazen yakarış tövbe...
..
Sabır: acı, zorluk, haksızlık ve başa aniden gelen üzücü olaylara dayanma gücüdür. Bir üzücü olaya telaş ve feryat etmeden yaklaşmak ve sıkıntının sonuna kadar tahammül göstermek bir insanlık bilincidir.
İnsanın bu dünyada her an her şeyle karşılaşması muhtemeldir. İsyan ederek olaylara yaklaşmamız zararımızı daha da artıracaktır. Huzur ve esenlik için işte burada ortaya sabır çıkmaktadır. Kötüye karşı direnmek nefsini yönetmek insanın kendi öz görevi olmalıdır. Sabrın sırrı benliği olgunlaştırır. Yaşam sürprizlerle doludur, kimi mutluluğunu kaybedip hüsrana uğrar, karşı taraf istemese de onun hasret ve özlemiyle yanar, tutuşur, işte bu anda sabır ateşiyle yürekte pişer çekilen acılar ve ıstıraplar. Ayrılıklar yaşayabilirsin, bunu kendine elem ve çile yapıp hasreti, özlemi kucaklarsın. Sigara ya da içki ile paylaşırsın belki de, hiç birisi ilaç değildir bunlara, çözüm hiç değildir. Olayları sorgulamalı insan, nedenleri, niçinleri bilmeli, kendi payına düşeni ders almalı ve sabretmeli. Korku ve endişe üzerine yuva kurulmaz, ulaşılmaz isteklerin hasretini çekenler önce öz eleştirinizi yapınız. Yaşamın gerçeğinden hareket ediniz. Hiçbir insan ebedi değildir bu dünyada, hiçbir güzellikte hepsi gelip geçicidir, işte burada erdemli olmak çıkar ortaya, kemale ermek, nefsini terbiye etmek, gerçeklerden uzaklaştığınızda hayal âlemindeki yollar sizi üzecek yollardır. Amacını öğren, gözlerinin istediğini değil, gücünün yeteceğini kucakla, ağır taşlar kaldırırsan altında kalabilirsin. Düşün ve duygudaşlık yap, onun yerine kendini koymayı dene, bir işe veya insana ruhunla ve yüreğinle bak, pozitif bak, ondaki değerleri iyi tanı, yoksa sonucunda kendini teselli edemezsin, sabır hiç edemezsin. Ulaşmak istediğin hedefi tanı, bu sevgili olur, iş olur aş olur, aşk olur, sevda olur fark etmez. Bir adım sapmadan hedefine yürü eksileri ve artıları iyi tart, ışığı sen ver karşıdakinde arama, yolunu hiç şaşırma, birini seveceksen başka gönüllere uçma arı misali bal toplama, yolunu şaşırıp elindekinden de olabilirsin. Değer ver insana, test et yola çıkacağın insanı, kalbine bir ortak arıyorsan yudum yudum özümse, içtenliği kat sevgine, ışığı ol, güneşi ol sevgilinin, acelecilik insanı üzüntü ve pişmanlığa götürür, her insanın bir değeri vardır bu değeri ölç ve değerinden fazla değer verme, yoksa yanarsın. Kişiyi anla ve tanı ne istediğini bil, kendinin de ne istediği çok önemli, örtüşmeli yaşananlar, tuzaklar vardır yaşam boyu, sinsi tuzaklar, tanıyamazsın insanı, gizler huylarını ve öz amacını, tedbirli ol, sabırlı ol, ama mutlaka bir gelecek umudun olsun. İnsanları nankör eden hırslardan uzak dur. Bir gün bu taşıdığın bütün güzelliklerin ve gençliğin ağır ağır tükendiğinde anlayacaksın ki, tüm yaşamının sabır olduğunu. Öfke ve zarardan uzak bir gün yaşamanız dileği ile, yaşamınız boyunca karşınıza uyum sağlayacağınız ve mutlu olacağınız insanların çıkması temennilerimle, hayatı dolu dolu yaşayın.
Yavuz Bayram Çalışkan 27 Ocak 2010 Çarşamba İstanbul
..
hava sisli
ağır mı ağır
göz gözü görmüyor
yüzünden hüzün okunuyor
memleketimin
yüreğinde
acı ve öfke var
..
savaşın yıkımı
silahın soğukluğu
yansımış yüzüne
modun düşmüş
endişeli bakışında
korku
ve öfke var çocuk
..
Yükseldi dağlar gibi köpüklü dalgaların,
Ne varsa çekti içine azgın halkaların.
Ey deniz! Nedir bu öfke,bu nefret,bu kin?
Cehennem gibi fokur fokur kaynadı için.
Benim gibi haksızlığa mı uğradın,ne var?
Karşına mı dikildi Çin Seddi gibi rüzgâr?
..
Balladlar 1
Bir akşamüstü kalyonlarla çıktık yola vardık ehramların yazgısına
Sfenkslerdeki korku geleceğe tuzaktır ve tuzaktır alınyazısına
Orman kendi iniltisini dinler ve dinler homurdanışını sfenkslerin
Belki bir artık bir eksik kalır söylenmemiş sözler söylenmişlerden farklı
..
Kurşuni gökyüzü
deniz ve gök tek bir renk
kurşuni
sadece dev dalgaların köpükleri kıyıya vuran
beyaz mavi köpükleri delice ortalığı birbirine katan
uğultular
bütün gece
..
Temiz olan,temiz yaşar gittiği her yerde.
Yaşamak güzeldir,temiz olan çevrelerde.
Hep temizdir güzel,çirkin yaşar çöplükte.
Sevgi açınca gözde,gönül bakar güzelce.
Yeşil gölgelerde gezerken,mutlu gülelim.
..
Öfke geçince acının tortusu çıkıyor ortaya
Beni sorarsanız yasemin kokusu toplamaya gitmiştim
Ellerim çatlamış, ovuşturmadan olacak
Diz kapaklarımda hafif bir ağrı ve dilim pelte
Sevişirken gülen; sevişme hallerinden bir hal
Belki kendini boşaltan bir köpek, kendine doğru
..
Uzaydan bekliyoruz, uzaylılara yazık,
Uzaylı medeni tür, yememeliler kazık…
Akılları kıt değil, belki hiç savaşmazlar,
Kin, nefret, öfke, kibir, duymamış tatmamışlar…
Bizde bilgiler çok az, insanlar suç işliyor,
..
Uzaydan bekliyoruz, Uzaylılara yazık,
Onlar ilerleyen tür, yememeliler kazık…
Akıllarımız kıttır, düzelmez davranışlar,
Kin, nefret, öfke, kibir, durmaz savaş yaparlar…
Bilgilerimiz çok az, hastalık mahvediyor,
..
1/:
Ey kahkülü kana batmış cengaver,
Cebabir bir cengin son anında,
Cephelerde kırmızıya çalar açılan güller,
İşte o dem,
Felekle çarpışmanın en sevdalı anıdır.
Kılıç kılıca çatılır dilsiz ve bedensiz öfke,
..
Hey! ... Sen! ...
sonunda çıkışı bulan ağırlığım,
barsaklarımda sıkışan,
çıkacak yol bulamayan,
çeperinden kayamayan
sarı sürtüğüm,
yıllar süren karın ağrım,
..
O kadar öfke doluyum ki sana
Anlatamam! ..
Seni bin parçaya ayırsam da
Hırsımı alamam! ..
Fakat;
Bir parçan kaybolursa
İşte o zaman
..
Korku ve tedirginlik ki susup küsüyoruz,
Sevgi, saygı kalmamış kaçıp saklanıyoruz…
Başlarımız önlerde selamdan korkuluyor,
Tenha yerler yol olmuş ki uzaklaşılıyor…
Herkeste güç, kuvvet, kin, intikam düşüncesi,
..
deniz köpürünce,
kıyılar...
öfke köpürünce,
dudaklar..,
BEYAZLAŞIRDI..!
fikret turhan-yalova,
..
Kara bir orak gibi dalarken ekinlere
Öfke yüklü bulutlar gölgesi zeminlere
Bağırır avaz avaz yukardaki ormana
Kanat vuran baykuşlar karışır toz dumana
Ağaçlar arasında yatar us fukarası
..
Hiç kırgınlıklar biriktirmedim
hasretine karşı.
Bu yüzden çoğalmadı öfkelerim.
İçimin derin vadilerinde yankılanıp
kendine dönen bir çığlık oldular her zaman.
Sevdanın,
o ele avuca sığmaz haşarı sarhoşluğu dahi kusturmadı onları ,
..
Gördükçe içim eriye,
Sevgi saygı yok bireye,
Nasıl geldik biz buraya,
......................Türkiyem.
Her şeyin kaçtı ayarı,
Fayda etmiyor uyarı,
Köy şehir dehşet diyarı,
..