Gizleyebilirsin yüreğini yılların birbiri üstüne.
Bir zaman ki, zamandaki an'da.
Belki de kul payına yaşadıkların.
Nedir ki insanın bir b/aşka okunması.
Duayla sevgide seçildiğini görmek.
Değerli duygu uyandırabiliyor.
Yollarımız burada ayrılıyor,
Artık birbirimize iki yabancıyız.
Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa
Her şeyi evet, her şeyi unutmalıyız.
Her kederin tesellisi bulunur, üzülme.
Devamını Oku
Artık birbirimize iki yabancıyız.
Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa
Her şeyi evet, her şeyi unutmalıyız.
Her kederin tesellisi bulunur, üzülme.
İskender Pala, Kitâb-ı Aşk’ında der ki;
“Aşk (ışk) kelimesinin sözlük anlamı, “sarmaşık” demektir. Bahçeye düşen sarmaşık tohumu, nasıl bütün bahçeyi sarıp sarmalar, hatta dışarı taşarsa; gönüle düşen aşk tohumu da bütün bedeni sarıp sarmalar. Oradan etrafa yayılır.
Nice fidanlar, serviler, çınarlar bir sarmaşık tarafından sarılınca gitgide sarmaşık dalları arasında görünmez oluyorsa, aşk sarmaşığı da insan fidanını öyle kaplayıp görünmez ve yok eder.
Sarmaşığın özelliği; sarıldığı ağacı içten içe kurutması, bitirmesi, sonunu hazırlamasıdır. Aşk da insanı sarınca, onu içten içe eritip yok eder. Dıştan görünen yalnızca aşktır ve aşkı da çevresini göremez olur. Çünkü sarmaşık onu öyle çevrelemiştir ki; dışarıda olup bitenleri ne duyar, ne görür; hatta duymak da görmek de istemez. Aşka tutulan ağaçta, artık bütün buyruklar sarmaşık tarafından verilir ve âşık, “herkesi kör; dört yanı duvar sanır”. Dıştan bakanlar, onun sarmaşığını görürler; ama ağaç, sarmaşıktan fırsat bulup çevresini göremez.
Sarmaşık, nasıl hızlıca büyüyüp ağacı kaplarsa, aşk da öyle hızlı gelişir ve âşık daha sabahtan akşama varmadan aşk sarmaşığıyla sarılıp geceyi onun koynunda geçirir.”
Bende kendi adıma seçkiler yapıp eklemem gerekirse; o da alıntı olacak elbette…
İşte benden şiirin şairi Sayın Engin Demirci’ye, bir şiir daha…
“Duayla sevgide seçildiğini görmek.
Değerli duygu uyandırabiliyor.
Bir ölümde kavramış oluyor başkaldırıcı sesin.
Dünyayı acıklı masal.
Senden b/aşka sen yok.
Çok severek öldürebilirim seni diyor doğa.
Gel gör ölüden doğan diriyi.
Bu güzellik içinde nereye ereceğim.
Ey aşk hangi kabir başında sona erecek düşüm.
Şems vakti bir duada duyarım seni.
Derindir duanın izi.
Hiç bürünmezsin surete.
Bir aşk dilime düştüyse.
Sevda yağmurunun altında bir ömür.”
İşte bu yüzden, biraz derin, biraz irin…
Biraz çatlak, biraz matrak…
Biraz serin, biraz da verin diye diye bencileyin yaşarım…
S/aklanamazdır! Geldiği gibi, gördüğüm gibidir aşk benim içimde…
Bu yüzden benzemem hiç kimseye…
Okuyabilene; ne ölümden, ne zulümden, dilim hep aşktan konuşur…
Nevi şahsına münhasır, “Ödünç Şahsiyet(ler)’imin”,
Sureti poşet içinde, canlısı serbest gezen,
Bir deliyim işte…
Cümleten kere “mührü amin”, “kişi sevdiğiyle beraberdir…”
Ne güzeldin şiir…
Ne güzel sözler söylemişsin şair…
Yıkasınız aşk aşk diye örülen sözcük duvarlarını…
Nicelerine inşaAllah…
Saygı ile…
Şiiri çalışmanız oldukça güzel ve okuyucuya haz veren güzellikte şiirinizi dikkatle okudum. başarılarınızın devamını dilerim. tebrik ediyorum. selam sana.
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta