Ödenmemiş Aşklar Şiiri - Hayrettin Taylan

Hayrettin Taylan
1968

ŞİİR


23

TAKİPÇİ

Ödenmemiş Aşklar

Beklemenin heybesinde oyulmuş doymamış binlerce öç çocuğun küskünlüğü vardı. Kırmızı hesaplar renksiz hayıfların buzlu esimlerine esintilerini ekliyor. İnatlarımızın eşeğinden düştük bir kere. Keçiler in yemini gibi değildi gidişin. Tavşan sevdası da değildi bizim ki…Ki tavşanlar on beş günde bir yavrulardı.Aylar oldu ay bakışından beyazlar yansımıyor

Bu canhıraş evrimleşmelerde aşk arılarının baharla dansı gibi geliyorum sana. Binlerce karınca aşk asfaltında ezilse de sürekli taşıdıkları mutluluk aynasından sana taranıyor yaralarım.Kıştan kalma kurumuş gül kokulu yaralarım var.Gizemini gözleyen destansı yunusun güvertesinden mavi bebekler olurdu sulara ve aşklara.

Kaçkınlarımın tuvalinde henüz akmayan gözyaşlarının mutluluk damlası işlenmiş olmalı ki bensizliğin ağlıyor.
Teksir özlerinin derinliklerinde akla beni.
Yalnızlığımın tüm zerrelerine taşıdığı polenlerle, esişler üreten yellerin ve gelmelerin huzur pınarlarımı coşturur.
Gözlerinin baktığı uçsuz bucaksız benimde şimdi sensizlik çölü
Vefalı yüreğinle seraplarını büyütür ve tüm büyülenmeler eser burada.
Bu mevsimin laleler erken açtı sensiz bütün İstanbul güzelliklerinde.

Ayrılmış kuşların yeniden yuva yaptığı güllerin gölgesindeyim, kokunun, kavuşmaları süzgeçten geçirip, sadece hasretin dehlizlerinde bir anlık ya da şanlık da değillerinden arındırıp hesapsız,pusulasız ama senli olan her şeye odaklıyordu.

Yüreğimin aklanmışlıklarında ezişen gerçek bir hülyayı aldım sensiz ger geceme.Hece hece yaşanmışlığın imkansızlıklarında sızılar derledim umut vatanında.Gelelerinden bir bayrak yapıp astım yüreğimin direğine. Özerk bir devlet istedim,aşıkistan dan daha farklı yaşamak için.
Şimdi, tenimle birlikte her anım yanıyor. Sarılışlarımızın buluşmalarında istiyorlarımızın ne denli bizi kendi kulakçasına alır.Nedenlerin ılık sularında öpücük arasındaki bakışlarımız bizi güneşine alır mı gündüz yaşadığım bunca sensiz geceden sonra kavuşmalar heceler mi,minimize edilmiş tutku savunmalarım.

Bitmesin gündüz ile gece arasında beyazlarımın son ışıltısı.

Kaçkınlarımın tuvalinde henüz akmayan gözyaşlarının mutluluk damlası işlenmiş olmalı ki bensizliğin ağlıyor.
Teksir özlerinin derinliklerinde akla beni. Yalnızlığımın tüm zerrelerine taşıdığı polenlerle, esişler üreten yellerin ve gelmelerin huzur pınarlarımı coşturur.
Gözlerinin baktığı uçsuz bucaksız benimde şimdi sensizlik çölü
Vefalı yüreğinle seraplarını büyütür ve tüm büyülenmeler eser burada.
Bu mevsimin laleler erken açtı sensiz bütün İstanbul güzelliklerinde.

Hayrettin Taylan
Kayıt Tarihi : 6.4.2009 15:11:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Hayrettin Taylan