ateşe dökülür gibi
söndürür gibi
soğutur gibi
kutsar gibi
kıvrılarak dökülüyorsun
parmaklarıma
ellerimden içime akıyorsun
serinlik olup kalbime doluyorsun
ellerimi yıkarken
ben hep seni düşünüyorum
yoksa çoktan ölmüştüm
sesin solsa kulaklarımda
cümle virüsün gizlice
istilasını hissediyorum tüm vücudumda
terleyen ellerimle koşuyorum sana
gülüşlerine kavuşuyorum
avuçlarıma dolan suyla
parmak uçlarımdan
sızan kırmızıyı seviyorum
aslında su hiç bir şeyin farkında değil biliyorum
biliyorum sevgili
nehir anlamıyor türkülerin insanı neden ağlattığını
anlasa her şey yerli yerine oturacak
susacağız
ağzımız hayretle bakmayacak
çatlamış narın sancılarına
bıçaklanmış dallarından kan yerine
bembeyaz bahar fışkıran kiraz ağacı
tam orada senin yanında durduğu için
bu kadar muhteşem
ben bunu anlatamıyorum
ateşe dökülür gibi
söndürür gibi
soğutur gibi
kutsar gibi
kıvrılarak dökülüyorsun kalbime
ve ben bu tükenişi seviyorum
Ahmet KırmızıKayıt Tarihi : 1.6.2021 23:34:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
sevmeyi beklemek değildi aslolan,
yoksa nasıl ayrılık olunurdu...
kendini tekrara kalkan
bir Ben var içimde
parmak izlerimde Sen,
varlık ve yokluğun
terleyen avuç içimin labirentinde...
Kontrol dışıyım
artık inanmıyorum kendime
hep karanlıkta bir yanım,
düşmesi muhtemel bir uçurtma gibi!
Sana duyuramadıklarım
içimde esir kalsın
deliliğime borcum olsun
senden aldığım nefes kırsalında
ganimetlerden bize yalnızlık kalsın!
kurutuyorum artık
içimdeki baharın fışkıran parmak izlerini,
ve teslim oluyorum bu tükenişe
eşgali tanımlanmayan bir ceset gibi!
Kutluyorum değerli yüreğini Ahmet abim.
Sevgi ve saygılarımı sunuyorum
Su gibi bir anlatımdı bitmese dediğimiz türden
Kutluyorum kaleminizi şair
.
.
....
Hissettiren şiire teşekkürlerimle...
Teşekkürler şiire..ve Şairine saygıyla...Tebrikler.
TÜM YORUMLAR (5)