Onur BİLGE
“Yağmurlarla geldi, bir kuşluk vakti. Puslu bir şubat sabahıydı. Dükkânın kapısına yakın hasır bir iskemlede pinekliyor, etrafı seyrediyordum. Mekânın müdavimlerinden liseli kızlarla birlikte… Onları yaklaşık iki yıldır tanıyordum. Çok severlerdi beni. Sık sık dükkâna gelir giderlerdi. Onu bana Ayşe’yle Filiz getirdi, en büyük hediye en belalı çile diye… Nereden bilebilirdim, dünyamın aniden değişivereceğini, hayatımın renklenivereceğini! Ardından çözümsüz sıkıntılar içinde kıvranacağımı nereden bilebilirdim!
O gün o yağmurda onlarla birlikte, köşede belirdi. Saçak altına sığına sığına, daha fazla ıslanmamak için sakına sakına hızlıca yürüyorlardı. Yine de kaçtıkları onlara yapmıştı yapacağını! Sırılsıklamdılar.
O mu köşeyi dönüyordu, yıllardır zifiri zindan sulara demir atmış çürümeye yüz tutmuş gönlüme gecenin bir yarısında güneş mi doğuyordu!.. O mu gülümsüyordu, güneş mi görünüyordu kara bulutlar arasından!
arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer…
belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine derince bakmasalardı eğer…
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta