Harmanlanmış taze harman tadında,
Sade!
Bir o kadar da şaşırtıcı şen şakraktı
Mutluluğa giden yol üzerinde
Ufkuyla derin
Asude baharların kokusu sinmişti üstüne
Titreyen yürek tellerine dokundukça
Cız ederdi her yanı
Ferahlığa saadet verdikçe
Gülen,
Güldüren,
Tevekkülü dost edinen güzelliğiydi
Ellerindeki ıslaklığı bile sevdiğinden esirgemeyen
Mütevazı bakışı
Ve davranışı
Her bir sevecenlikte incelik dokuyup,
Ruhuna mazhar olurdu!
Söylediği her bir kelime
Abaküs gibi dizilirdi ipin göğsüne
Gördüğü en ufak mutluluğu
Fedakârlıkla kabullenir
Kalbi ter olarak çıkardı vücudundan
Hoşnut olur, efkârlanırdı;
Hoş dururdu,
Gözlerinin buğulu resmini
Gösterirdi gizlice sevdasına
Çizerdi soluduğu nefesinin ensesine
Gündüzü gündüz ışıklarıyla bahtiyar
Geceyi de karanlığın ıstıraplarıyla
Çile rüzgârının koynunda yaşardı
İncelen tomurcuk gözyaşlarına
Baktığı gibi ağlarken dalardı
Usulca ve sessizce
Kimseyi incitmeden ve kırmadan
Ve hatta kimseye haber vermeden…
Söylenmeden
Hiç kimseyi pişman etmeden…
Her ilgiyi pişman ettirmeden
O vardı, o
Yağmurlu saatlerinin hüzünlü ıslaklarında ıslanan
Gönül bahçelerinin kapısını aralayan
Aralıklı koyan…
O vardı
Ruha tazelik tohumunu eken,
Bedeni aydınlatan
O vardı, o
Kendini bana adayan
Beni benle arayan
Oysa
Sadece özlemi kaldı, bakışlarımın suretinde
Bir ince çizgi şeklinde
Kayıt Tarihi : 14.1.2014 19:47:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!