O Kadın'a...
İki dudak nasıl bulur birbirini?
Yan yana kıvrılan iki beden önce uyku derken dokunuşlar nasıl bulur birbirinin izini?
Geceydi,sakin uyuyorduk,aslında öyle sanmıştık her ikimiz de,bedenlerimiz uyku kafesinde dolaşıp duruyordu,ellerimiz ellerimize kenetli,birbirimize sarılmış bir uykunun beklentisi içindeydik. Özlediğimiz,dile getirdiğimiz bir uykunun hasretiydi hissettiğimiz.
Konuştuk,güldük,gülümsedik çokça,senin ve benim sözlerim yayıldı gök kubbeye.Sonra yaklaştık birbirimize,yüzünü görüyordum alaca karanlıkta,gülümsediğin belliydi. Uykunun peşine düşecektik bundan sonra,önce göğsüme doğru çektim seni,usulcacık sokuldun.Sözlerimiz dolanıyordu arada da olsa.Uzanıp öpüyordum yüzünü,dudaklarının kenarından belki,yanaklarından. Aynı şekilde öperek karşılık veriyordun,gülümsüyordun öptükten sonra da,başın göğsüme kayıyordu. Ellerim saçlarına dolanıyordu,parmaklarım dans ediyordu buklelerinin kıvrımlarında. Sonra tekrar öpüyorduk birbirimizi,yine gülümsüyorduk. Uyumak istemeyen çocuklar gibi şendik.
Sonra o bilip de adını söyleyemediğimiz,tarifi zor dalga yayıldı bedenlerimize. Başını yastığa koydun, sakin uzandık,soluğun yüzüme değdi. Uzanıp değebileceğim kadar yakındın,elim gezindi yüzünde. Biraz daha yaklaştın,biraz daha yaklaştım.
Bu,hem güzel hem de vazgeçilemeyecek kadar tehlikeliydi.Yüzün yanı başımdaydı,soluğunu duyuyordum.
Kalbimin gümbürtüsü sanki yeri deliyordu.
Elini kalbimin üstüne koyup ‘’ Ne kadar da hızlı atıyor…’’ dedin.
Dudakların hem yakındı hem uzak,tedirginliklerimiz akıyordu bedenlerimizden.
Soluğun daha da yaklaştı,nefesin içime doldu.Dudakların sıcaklığı bir santim önümdeydi,
ıslaklığını hissettim,o denli yakındın.
Öptüm dudaklarından,dalgaların içime yayıldı,kalplerimizin atışına kaynadı,şehir sallandı sanki,
soluklarımız kesik,nefes nefese öpüştük,içimizde açan çiçeği o an farkettik.
Susamış gibiydik,dudaklarımızdan kandık o suya,uzun uzun,nefessiz kalarak derin öptük birbirimizi.
Beline dokundum,göbek deliğine,karnındaki o minik,güzel çukura.
Sonra tek vücut olduk…
Derinlerin bedenimi daha da çok kamaştırıyordu ve inlemelerin,
söylediğin sözlerse baştan çıkarıcı.
Kıvrımlarını hissettim,o güzel utangaçlığını,seni keşfetmenin hazzını.
Kokunu sınırsızca,doyasıya ilk kez içime çektim.
Kayboldum içinde…
Bedenlerimiz birbirine teslim olduktan sonra tıpkı bir kedinin sokuluşu gibi sokuldun bana,çıplak bir uykuya daldık seninle; ellerin yine ellerimde.
Gece sen uyurken saçlarını okşar halde biraz tedirgin,camdan duvara vuran sarı ışıkları izledim sessizce,araç sesleri yankılanıyordu gecede,çıplak tenin tenime değerken usulca soluk alıp vermeni dinliyordum bir yandan.
Nasıldı,nedendi; sormak ne gerekli artık,ışıltıyı gördük birbirimizin gözlerinde,iki kayıp ruhun ışığıydı bizi birleştiren,sakinliğin büyüsüydü.
Sende buldu bu kalp izini…
Mehmet SeverKayıt Tarihi : 17.1.2015 18:57:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!