ONDAN SONRA NE KALDI ELİNİZDE?
Ondan sonra ne kaldı elinizde? Yoksa onlardan sonra mı demeliydim? Onlar kimler mi? Giderlerken bizden bir şeyler götürdüğünü sandığımız kişiler…Ama benim kastettiğim bizi terk eden güzeller ya da yakışıklılar…Çok olabilir hayatınızda ama benim çok değildi.Bir kişiydi o. Aşina güzeller değil, güzeller içindeki müstesna güzel.Bir kişidir o ya da bilemediniz birkaç…
Neler götürdü sizden? Gülümsemeyi,ruhunuzdan bir parçayı,hazlarınızı ve daha neler neler… O gittikten sonra şarkılar, çok sevdiğiniz mısralar,koklamaya doyamadığınız çiçekler artık haz vermez oldu mu size? .Antika dükkanınızda tozlu raflarda yerlerini almaya başlarlar birer birer…
Elinizde ne kaldı? Arabesk olacak biraz ama bir kırık kalp,vazonuzda solmuş bir çiçek,ellerinizin ve yüreğinizin dayanılmaz boşluğu,bohem bir hayat… Peki ya biz öyle zannediyorsak? Güzelliklerin onunla gittiğini zannediyorsak? Tükendiğimizi zannediyorsak?
Evet işte bence zannediyoruz sadece.Ve zannettiklerimizin çoğu doğru değildir…Sadece zandırlar.
“NEREDEN, NEDEN VE NASIL BAKTIĞINIZ,
NE GÖRDÜĞÜNÜZÜ ETKİLER, BELİRLER’’
İnandığınız,doğru kabul ettiğiniz bu tükenmişlikte geriye kalan hiçbir şey yok mu sizce? Ya da gerçekten sizden birçok şeyi çaldılar ve size bir şey bırakmadılar mı? Bu kararınızda yanılgı payı olabileceğini hesap ediyormusunuz? İçinde bulunduğunuz çöküntülü psikolojik durumun, mutlak değil göreceli olabileceğini hiç düşündünüz mü? En doğruyu sadece kendinizin değil başkalarının da bilebileceğini kabullenebiliyor musunuz?
Yaşam kalitenizi yükseltmek istiyor musunuz? Cevabınız evetse bu metni okumaya devam ediniz….
Şu anda yani terkedilmişlik ve bırakılmışlık duygunuz sizi değersiz hissettiriyor olabilir.Fakat siz değerlisiniz.Altın yere düşmeyle pul olur mu? Halihazırda olayın merkezindeyken doğru bir yorum yapamıyorsunuz belki.Çevreden bakmayı deneyin.Yani acılarınızı yaşayan kendinizi hayal edin.Sanki dışardan kendinizi izliyormuş gibi.Bırakın yaşadıklarınız bir film şeridi gibi aksın gözünüzün önünden ve seyirci koltuğunuzda biraz dramatik,çokça duygusal bu filmi izlemeye çalışın.Olayların dışına çıkın lütfen ve hayatınızın bir bölümünü konu alan biyografik filmi izleyin…
Evet ne görüyorsunuz? Sevdiğiniz, aşık olduğunuz kişiyi ilk gördüğünüz yer.Bakın bakın! .. Oradasınız bir sinema perdesinde.Başrol oyuncusu siz ve yardımcı oyuncu ise sevdiğiniz.Evet bu filmi daha önce seyretmiştiniz değil mi? Senaryoyu biliyorsunuz yani…Tek farkı şimdi bir seyircisiniz yaşadığınız olaylara.
Uzatmayalım bu filmi biliyorsunuz.Senaryosunu bildiğiniz bir film, Oscar ödüllü bile olsa yine de sıkıcı gelebilir size.İzleyin sabırla ve finale doğru yaklaşıyorsunuz.Gözyaşı,iç burukluğu ve kötü bir sonla biten finale…Sonra şimdiki halinizi izleyin.Hani o Erkin Koray ın söylediği Arapsaçı şarkısındaki gibi…
Bir derdim var dinleyin
Ey gökteki yıldızlar
Beni benden çalarak kaybolup gitti yıllar
Aşk aşk aşk yüzünden ızdıraba kul oldum
Ömrüm böyle tükendi ne kadar zalim yıllar
Gönlüm söz dinlemiyor
Sevdiğimi ver diyor
Kim görse şu halimi bir daha sevme diyor
Of aşk yüzünden arapsaçına döndüm
Sen gittin saçlarıma erimiz karlar yağdı
Mevsimlerin tadı yok baharım sende kaldı
Ansızın gidiverdin haber bile vermedin
Hem kendin harab oldun hem beni benden ettin
Çöz beni arapsaçı
Çivi çiviyi söker
Budur bunun ilacı budur bunun ilacı
Bu belki sizin sevmediğiniz bir parça olabilir ben seviyorum o aklıma geldi.Sevmeseniz de sizin şu anki halinizi anlatmıyor mu? Belki anlatıyordur ne dersiniz? ‘Kim görse şu halimi bir daha sevme diyor’ Evet böyle diyen birileri olabilir çevrenizde.’’Bir daha sevme! .. Çünkü,şu haline bir bak! .. Ne hale arapsaçına dönmüşssün aşk yüzünden’’
Onlar, çevreden,dışardan bakabiliyorlar size.Kendinize dışardan baktınız az önce biyografik filmde.Başrol sizdeydi.Yardımcı kadın ya da erkek oyuncular vardı o filmde…Ve bir çok insan, tanıdığınız ya da tanımadığınız.
Şimdi düşünün bu halinizi ve yaşam kalitenizi yükseltin.Sihirli değnek elinizde.Hayatınızı siz değiştireceksiniz.Başkası değil ya da yeni bir aşk değil.Şarkı sözündeki gibi çivi çiviyi sökmez her zaman.Bunu siz de biliyorsunuz.Gelen gideni aratabilir.Yaralı kalbinizin ilacı yeni bir aşk olmayabilir.Sabredin biraz ve yaralarınızı kendiniz kendi ellerinizle sarmayı deneyin.
Kelebek etkisi: bir sistemin başlangıç verilerindeki ufak değişikliklerin, büyük ve öngörülemez sonuçlar doğurabilmesine verilen isimdir. Dünyanın bir ucunda bir kelebek kanat çırptığında,dünyanın öteki ucunda rüzgarlar eser,fırtınalar kopar.Bir kelebek bile dünyada bu kadar etki bırakabildiğine göre.
SEN DE BIRAKABİLİRSİN! ..
Bil ki; inanan ve kendine güvenen insanın başaramayacağı hiçbir şey,aşamayacağı hiçbir engel yoktur.
İnanın ve güvenin kendinize başaramayacağınız,aşamayacağınız hiçbir engel yok.Bu aşk yarası,acısı,terkedilmişlik,değersizlik hissi olsa bile..
Kaybettiğinizi zannettiğiniz hiçbir şey kaybolmadı aslında.Az da olsa gülümseyebiliyorsunuz.Hala o sevdiğiniz şarkıları dinleyebiliyorsunuz.Ve hala ruhunuz tastamam sizinle.Ruhunuzdan bir parça götürmek kimin haddine! ..Bir insan bunu asla yapamaz, hatta hiçbir yaratılmış.Yalnız ve ancak Yaratanın izniyle ruh bedenden çıkar…O da bir son değildir zaten.Ölüm bir başlangıçtır bir son değil.Dar bir kuyudan geniş ovalara çıkıştır.Neyse fazla derine dalmayalım ölüm bile bir son değilken--eğer inançlıysanız tabii—ayrılık neden bir son olsun? ! Hala nefes alıyorsunuz,hala çiçeklerin kokusunu hissedebiliyorsunuz.Hala yaşıyorsunuz! ...O gelmeden de yaşıyordunuz o gidince de yaşıyorsunuz.Bakın bu güzel işte.Tabii buna yaşamak denir mi dediğinizi duyar gibiyim.Olsun yine de yaşıyor,hissediyor ve nadir de olsa gülümseyebiliyorsunuz hayata ve insanlara.Polyannacılık mı oynuyorum? (Polyannacılık; Bir savunma mekanizması,hayata hep pembe gözlüklerle bakmak,hep iyi tarafından bakarak kendini avutmak) Kesinlikle hayır sadece kelebek etkisini oluşturun diyorum size.Oluşturmak istemiyorsanız,yaşam kalitenizi yükseltmek istemiyorsanız bu sizin seçiminiz.Ben sadece bir öneride bulundum size ve kendime.Seçim sizin…
Daha bütünsel bir yaşamı kucaklamak ve kendini mükemmelleştirmek isteyenler için......KELEBEK ETKİSİ....
İnsan, kendisi ve onu çevrelemiş yaşamla arasındaki güçlü ilişkiyi anladıkça kesinsizlik ve belirsizliklerin içinde yol almakla kalmaz, her şeyi kendini lehine çevirir.
Dört Altın Kural.
*Kendinizi Tanıyın. Temel Amacınızı Belirleyin.
*Odaklanın. Hedeflerinize İlerlerken Kararlı Olun.
*Bir Bütünlük Anlayışı Geliştirin. Kaosta İlerlemeyi Bilin.
*Sorumluluk Alın ve Değer Katın.
Kayıt Tarihi : 22.10.2005 17:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!