Bir ezgi çalar aklına düşer uzaklar.
Yıldızlar gibi yakın olur geçmiş zamanlar.
Şavkı başkadır ayın, nazı başka.
Aniden açılıverir kapılar.
Günahlar ve yalanlar dökülür ellerinden.
Bir ezgi çalar;
Kimselere söyleyemezsin.
Beni anımsarsın yokluğum oturur içine
Bilirim o ezgi çaldığında, aklına düşenin ben olduğumu.
O ezgi ki; yüreğini titretir.
Eksiltir ruhunda ki karaları
Bir tebessümüm olur aklında.
Ama yüzüne yansıtamaz ışığını.
Bastırılmış duygularından susarsın.
Şimdi kalbinde atan ben olsaydım dersin.
İçinde bin bir ümitle.
Emin olamazsın gördüklerinden, korkarsın;
Uçurumun kenarına gelmiş gibi bakarsın.
Arkamda ki geçmişe.
Ve yine o ezgi çınlar kulaklarında
Sen söyleyemezsin türküsünü.
Güftesi yoktur onun zihninde.
Kimseler bilmez zaten.
Herkes kendine söyler bu şarkıyı kendi bildiğince.
Ayaza çalar her mevsim sensizlikte.
Yüreğine yaslanırım ben her üşüdüğümde.
Yüreğin üşür ben her geldiğimde.
Sen beni şair sanırsın.
Gözlerine bakıp bu yalanı her söylediğimde…
Oysa yalanım ben;
Oysa oyunbozanım;
Sözler çalarım iki dudağın arasından.
Aşkının kapısında günahkâr bir dervişim.
Çilem dolmaz.
Tövbeyi unuturum arsız isteklerimden.
Sen cismime bakıp aldanırsın.
Beni kendin gibi güzel sanırsın.
Dert değil; çok geçmez nasılsa anlarsın.
Gözlerimden yansıyanın da sen olduğunu;
Gittiğinde kararmış bir yüz kalır bende.
Sen hatırlamak istemezsin de…
O ezgi çalıncaya dek beklerim gizlinde…
Kayıt Tarihi : 1.6.2008 23:12:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Gelemez sandığın haziranda geldi. geleceğini sandığım zamanlar çok arkada kalmışken ne diyebilirim ki gelsen ben ben miyim yada geçen zaman kim bilir neler götürdü? biz olamayan zamanlar kim bilir kaç kez bizi öldürdü...İşte hazira buğdaylar olgunluk tarlasında ölmeye başlamışken bir umut kıvılcımı değil büyük yangınların nedeni....sırrı teklif kapısı açılınca imanın ne hükmü kalırdı ki....
TÜM YORUMLAR (1)