Mevsimlerden sonbahardır artık
Gitmek ve kuşlarla yollara düşmek zamanı…
Giderken hazan mevsiminde sarı yapraklar onun rengi olur
Ayrılık ısısız limanlarda pusuda bekler onu…
Evlerin yalnız kapıları kapanırken,
O bakire kızların gelinlikli hayalleriyle süsler dallarını
Allı tüllü düşlere uyuyup uyanırdı
Tutamaz artık zamanı, bir sabun köpüğü gibi avuçlarından akıp gider
Gençliği bir serap yıldızı gibi kayıp giderken çocuklara gülümseyemez
Akşamları sakladığı allı tüllü gelinliğini duvarlara asar,
Gün doğmadan bohçalara sarıp sarmalayarak küflü sandıklara saklardı
Ağladığını göstermezdi hiç
Issız limanlarda gemilere el sallar sessizce
Yüreğinden kalkan trenler hiç bilmediği şehirlerden geçerken sevda, umut taşır
En onmaz düş kırıklıklarında bile bir kuş gelip penceresine konuverir
Gün batımında hayalleri yel değirmenlerin gölgesinde uzayıp gider
Topraklar suya kanarken, karayel üşütmez ellerini
Ömrü takvimlerden yaprak yaprak düşerken, şiirler şarkılar onun gölgesinde ıssızlaşır
Bilir ki sarı yaprakların konfeti eşliğinde tüm radyolarda bir sonbahar şarkısı çalıyordur
Ve tüm bakire kızların küflü sandıklarında gizlidir hayalleri
Sandıklar ve kapılar açılmamak üzere birer birer kapanır
O ise geceleri bütün bakire kızların adına o evinin yalnız köşelerinde mumlar yakar
Sona varışlarda, çizgilenmiş yanaklarına yağmurlar düşer
O evlerin yalnız köşelerinde şiirler sessizleşir, şarkılar dilsiz olur
Yeni gelinlik kızlar, şarkılarını günbatımında maviye karşı söylenirken,
O hiç gelmeyecek sevgiliyi umutla bekler.
Allı tüllü düşlere uyuyup ve uyanırdı …
Hatice Elveren Peköz
Hatice Elveren Peköz
Kayıt Tarihi : 10.12.2017 16:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!