ben,
ormanlar kadar geniş bir kalbe sahip olmak isterdim,
belki de oldum da,
ağaçlarım yangınlarla tahrip oldu.
insanların öfkesiyle oluşan,
kötü bakışlarıyla her tarafa yayılan,
sonu olduğunu bildiğim halde canımı da ağaçlarınki gibi yakan,
yanlış yakılan ateşin yangınlarıydı bunlar!
zaman geçti, daha da alevlendi,
gelecek vadeden tüm fidanlar zehirlendi, çöl gibiydi.
ben,
denizler kadar derin dostluklar isterdim,
şu herkesin sahip olduğu dostluklardan!
birbirlerine içten gülümseyen dostlar ağlattı beni,
bir dost,
ulaşılamayacak kadar derinlerde,
gidemeyeceğim kadar uzaklardaydı,
bana,
benim,
hiç gerçek dostum olmadı!
bana hep dostluklar anlatıldı,
kime yaklaşsam hep mesafe vardı,
kutuplar kadar soğuktu insanlar,
ne söyledilerse boğuktu sesleri,
dost dediğim onu yorduğumu söylerdi,
herkes çok ama çok meşguldu,
bekledim.
herkes çok ama çok üzgündü,
neşelendirmek istedikçe ben üzüldüm.
ve kime gitsem mutlaka bir dostu vardı,
kaçıncı planda olduğumu hesaplayamazdım bile,
kutup bakışlı, dikbaşlı insanlar,
eleştirmeye hasret gibi yaşarlardı,
sanki kimseyi eleştirmiyorlardı!
üzmeye karşı ilgileri bitmedi,
ne olursa olsun birileri çok rüküştü!
ne olursa olsun birileri hatalıydı,
birileri kendisine çeki düzen vermeliydi.
sokakta gördükleriyle alay eder, eve gidince unuturlardı,
o birkaç saniye neydi ki?
eğlenceliydi, onlara!
fakat sadece onlara öyleydi,
ölümdü, o sözcükleri duyan kişiye
karşıdakinin kahkalarıyla geçen,
o birkaç saniye!
Kayıt Tarihi : 28.10.2014 20:34:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!