Bir virgüldür gülüşün
noktalı hayatıma...
soruların işaretlere dökülmediği
soru işaretlerinin
insan eline baston olmadığı dünyaya
imanımdır
26 Kasım...
Adına Aşk Denilen Kabusun
Rüyalarımı esir aldığı gün...
Sonrası esaret yılları...
Mine...
Özdür, ama kendine...
Soru işaretidir
Düne, bugüne,yarına...
Mi?
Ne?
Sigaram bitti!
Kültablasındaki izmaritleri içiyorum...
Bitmiş bir hayatın dumanını çekiyorum...
Yarın dumanaltı olmasın diye
Her aşk bir sahnede başlar, gelişir...
Tiyatral senfonileri andıran dönemleri vardır...
ve birçoğunun son perdesi burada oynanır...
hayal tarihi bakımından önemli bir yerdir burası...
Adresi, daha ziyade yolu yoktur...
Müşterisinin dışında herhangibirinin bulabileceği yer değildir...
Zigana'da bir yamaca buzul olsam
sıfırın altında saklasam denizini gözlerinin
ilişmese insan eli
sana bile uzak olsam...
Zigana'da, eteklerde
Kalıp, yargıların ötesinde...
Öteki olmak gözlerine,
Lila sevdalara cümle kurmak olur...
Kendiliğinden sevda...
Sevda kendi iliğinden olur...
Fazla mı ileri gittik ki göremedik
aşkın cilveleri sandığımız onca acı arasından
toplamımızı almak varken
ayrıştırdığımızı...
ayrılıştırdığımızı...
ayrılığa alıştırdığımızı kendimizi...
Yumma gözlerini...
Dalıp derinliklerine gözlerinin,
vurgun yemeyi göze almışken ben...
Yumma gözlerini...
Bütün acizliğiyle anlamaya çalışırken
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!