Rüzgârına kapıldım hazin bir sonbaharın
Ahengine büründüm çıldıran aynaların
Korkunç bir heyulada gömüldükçe derine
Kapandım kan dağının hayalet evlerine
Günlerimi boşluğun ipinde sıraladım
Her akşam gözlerimin akını karaladım
aldırma, kaldığıma tenhâda böyle sessiz
derdime vâkıf olan simurg bile çâresiz
asırlar taşıyacak alnında mühür gibi
yurdunda en karanlık zindan bile hür gibi
mağmada yeşerecek sevdayı bulan tohum
güneşin filizidir toprak altında ruhum
Gözlerin gökyüzüne ihanet ediyorsa
Hâlâ nazlı kuğular kuşatmışsa aklını
Belli ki bir kelebek bekliyor avuçların
Bırak bir bedestene gizlini ve saklını
Bir kelebek bekliyor parmak uçlarında aşk
Beklemiyorum artık yıldızları ve seni
Avuçlarımda yorgun bir ıstırap, bir kalem
Yollarına bıraktım bozulan mihengimi
Girsem yer kabuğuna, kahrın kuytularına
Bağbozumu gözlerin görsün diye rengimi
Karışsam çöllerinden sızan Nil sularına
reddini doldurursa avucuma kan gibi
kırmızı bir çığlıkla yırtılır dudaklarım:
‘ söylememeliydim biliyorum! ...’
kırılsa da baharı bekleyen pencereler
akrebin gözlerinden geçse de dehlizlerim
eski bir mezarlığa gömülmeden izlerim
Resimler
Solsun mu ardında bütün resimler
Bir güz kalsın yollarında, bir de ben
Bu kambur feryadı hangi dert dinler
Döner mi, gelirken uzağa giden
Sende sevgidir zaman ve Leyla'dır
Kulak ver, tükenmeyen âh ü zârıma, gözler
Ey, dikenli yolları gökyüzüne bağlayan
Bir hayali dilberin çehresinde parlayan
Mehtabım gülümse de kalbimde gül büyüsün
Sen ki, güzel gözlerin belki en büyüğüsün
bir hitit lalesi tanıyordum ilk defa
masum bir aldanıştı hayat pencerelerde
intiharı koklayan çiçeklerle beraber
çığlıklarıma tutkun bir kuyunun dibinde
onun o gökkubbeyi yakan güzelliğini
şarkılar soyleyerek anıyordum ilk defa
Dara çekerken hüzün mutluluk hallacını
Tarih kim bilir nerde kaybetmiştir tacını
Şair sessiz ölmeli “âh” kokulu her izde
Akacak yön kalmamış artık; pusula kırık
Koynundan karanfiller derilecek denizde
o aşk, kalbime çöken ağır bir yüktü Rabbim
o aşk, ruhumun bile belini büktü Rabbim
kristalin içinde incimi parçaladı
çakallarla sevişen hımcımı parçaladı
yalnızlığım karanlık dökünce yollarıma
siyah lekeler düştü kırılan kollarıma
Nurullah genç Hocam Şiirlerinizi Okudum Gayet Güzel Şiirleriniz Var Beğendim Güzel Yazmışsınız Şiirlerinizi Nurullah Genç Hocam Yüreğinize Sağlık benimde Şiirlerimi Antolojiden Takip Ederseniz Severek Okuyup Yorum Yaparsanız Çok Çok Sevinirim Nurullah Genç Hocam
Söyle Bana Hindiba - Nurullah Genç
https://youtu.be/f9yBcohI5Rw
“Akif’in, bir insan olarak kıymeti ne olursa olsun, bir şair sayılması hayli zor işlerdendir. Hele onda fikir aramak, fikre hürmetsizlik olur. Din şairi, din filosofu değil, mahalle kahvesi hatibi...Fakat Akif’in kitablarını bir açtınız mı, bitirmeden bırakamıyorsunuz. Güzelliğinden mi? Hayır; ya ne ...