Melek gibi güzeldir genç kızları
Vuslatına engel olur nazları
Sevdamızla sınav etti bizleri
Sevenleri hasret kokar köyümün
Mecnunları yolda görür Leylayı
Gömüsü’de çayır çimen yeşillik
Sırbayır’dan iner köye serinlik
Çamiçi’nde başak verir ekinlik
Harmanları hasret kokar köyümün
Ekşi iğde, işiloru, sarı alıç hardalı
Eyrek deriz sığırların mekanı
Kuzda mola verir koyun çobanı
Merek olur her ahırın bir yanı
Keçileri hasret kokar köyümün
Unlu ekmek, kömbe, gilik pişende
Fırınında hamur girer keşiğe
Bebe için höllük konur beşiğe
Uğursuzluk basma denir eşiğe
Kapıları hasret kokar köyümün
Yağmur olur bacaları loğlanır
Bir sevda var içimde hayale dalmış
O da sever mi bilmem ölesiye özlerim
Bir hasret var içimde ıslak kalmış
Ne zaman canım acısa ıslanır gözlerim
Bir yar var içimde Azrail olmuş
Bir ihtiyar gördüm yolda yürüyordu
Elinde baston beli hafifçe bükük
Yavaş gidiyor ayaklarını sürüyordu
Gözleri buğuluydu yanakları çökük
Kim olduğunu sordum senim dedi
Sabrın etrafında ateş topu duvarlar
Şeytana kapı açıp Melekleri kovarlar
Çehresini hasret suyuyla sıvarlar
İçsem ben yanarım içmesem Canan
Ömür dediğin yetmiş yıllık tabut
Mutlu görünürsün belli halinden
İçin gülüyor mu gir bak istersen
Mahzunluk okunur gözlerinden
Kalbinin sesine bir bak istersen
İnada iman etmiş gibidir aklın
Bedenini düşlemedim hayal kurmadım
Sevdamı kirletmedim zevke vurmadım
Vuslat yolunda tökezledim durmadım
Bir sevda var içimde aklın bile kıskanır
Sabreyledim acıma hasret dağını deldim
Çiçekler bile özenmiş masum güzelliğine
Rengârenk güller açmışlar senin için
Ayrı bir renk vermiş o masum haline
Kirpikler arasında parıldayan gözlerin
Dalgalanır omuzuna döktüğün saçların
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!