Böyle geçer ömür sensiz çaresiz
Umar çare kolay gelmez gözlerim
Demek ister dilim aşkım firesiz
Ah ah lisan demez bilmez gözlerim
Sızla sızla yandığına değdi mi?
Bir sonbahar akşamıydı, Güneş batımında
yakamozla birlikte,yaklaşmıştı ki guruba
batıyorduya Güneş,sen doğduğun ufkumda
tutulmuyorduki Şems kamer yoktu ortalıkta.
Adını dilime ,pelesenk bağlamışım
Yanımda yokken de hep sayıklamışım
Gülüşünle sirkat , etmişsin ya gönlüm
Seni gözyaşıma sakladım ömrüm
güle sevdanlanmış garip bülbül gibi
canıma can verdin damar da kan gibi
mutluluklar sevdan sandım var gibi
sendin benim gülüm dediğim gibi
Hep Yüreğimi kıpır kıpır ederdin
Çiçekler sustular söylemediler
Gülzar a girdim de güllere sordum
Günlerce beklerdim eylemediler
Ağır yükler çeken bellere sordum
Ayağım kanadı günlerce koştum
Neden bilemedim ayrılık vardır?
Bazen dönülür de bazen dönülmez
Derinse yaralar zordur onulmaz
Sırada bekleyen koskoca sırdır
Ana baba evlat illâki yardan
Arada,hatırlayınca; yazarsın belki diye
sana yazıyorum satır satır hece hece
mısra mısra hemde hergün her gece
unutamıyorum ki ,bir an bir lahza bile
Koşuyorum kız peşinden
Duruver dur hele hele
Ayrılmış ya bak eşinden
Soruver sor hele hele
Ümmeti İslamı, bölüp yıkarken
Komşun açsa sefil,bak sana her gün
Fitne fesat oluk oluk akarken
İbretlik durumlar bak sana her gün
Kurulmuş bil garp da türlü merkezler
Her yerde, arıyorsun, her şeyde, buluyorsun
didinip, çırpınıp,duruyorsun
ne garip, hep onu ,düşünüyorsun
ama ;o, hemi var, hemi de, yok
Kalemin kavi olsun hocam çok güzel şiirler kazandırmışsınız edebiyatımıza
Yüreğine sağlık arkadaşım çok güzel okumak isterim şiirlerini