tüm eskileri ben alıyorum,
sizlerden.
Alıp tamir ediyorum.
emeğimi,
yüreğimi,
bilincimi harmanlayarak,
Paçalı, ak bir güvercinin
kanadına taktım büyük yalanımı,
yıllarımı detayların yörüngesinde
devirdim.
Beni mahvetti olasılıklarım;
''geldi Gelin'in''....
Aydınlık fışkırsa da dört bir yanından,
Kaptırma kendini bu hoş ışığa,
Sen ki; çaresizlik perdesini aralamışsın,
yetmemiş senin koskoca aydınlığın,
sevdiklerinin gönlünü aralamaya...
Bu nedenledir ki şair;
Garip bir İstanbul akşamı
yaşıyorum yine!
Sokaklar cıvıl cıvıl,
rengarenk insan manzaraları...!
Odamdayım ve
yazıyorum ve...
Sevmiyorum
hiç sevmiyorum
aydınlıkları..
Aydınlıkta kaybolan
tek insan benim....
alıp bana getirin
dudaklarımdaki kızıl damla,
yok ederken yanağındaki utancı,
gözlerimden içtiğin su
doldururken içindeki pınarı,
saçlarımın alevi
tutuştururken parmaklarını;
İlişme gülüm
sargıbezi gülüşlerime,
dudaklarımın her bükülüşü
kulaklarıma doğru,
gerilmesidir yaralarımın...
Aklıma geldi de,
uyku tutmadı gözüm..
Hani şu asi ipek böceği,
meydan okuyor da ömrüne,
yaşanmamış sayıyor
geçtiği saatleri,
''Misafirim, dedi,
bu gece size,
yok mudur evinizin
uyulacak kuralı? ''
Olmaz olur mu
Yalnız mısın mor salkımlı
gecelerde,
şarap iç...
Sevdiğin kollarında,
masada şarap iki şişedir,
o zaman göreceksin..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!