Kapat pencereyi üşüyorum bu gece.
Dışarısı otuz dereceymiş bana ne güzelim.
Sıtma krizine tutulmuş gibi titriyor bedenim.
Sensizlik bu olsa gerek.
Alışmalıyım.
Açın koynunuzu hatıralar,
Bu gece misafirim.
Düşlerin en imkansızını yaşatın yeniden,
Mutluluğun en lacivertinde uyanayım.
Kirpiklerim değmeden geçen yıllara,
Parmak uçlarımda yükseleyim bildik zamanlara.
Bir sabah açacaksın gözlerini
yanında ben yokum.
Bir mektubun ucunda sevdam asılı
çok uzaklara gideceğim.
Dudaklarında, dudaklarımın buruk tadı
Saçlarının arasında parmaklarım
Yüreğimden vurdun beni,
Artık yazmak istemiyorum
Ellerim kilitleniyor
Alıştım bu gidip gelmelerine,
Ama sensizliğe HAYIR!
Vazgeçemedim her ayrılık gecesinde
Yatağında kokunu içime çekmekten…
Elim varmıyor dağınık eşyalarını toplamaya…
Sessizce “nerdesin? ” diye odaları dolaşmaktan yorulmadım halâ…
Sağ elimin incecik parmakları arasında
yarenim yazarken,
Sol elimin narın parmakları arasına sıkıştırdığım
zehirle öldürüyorum kendimi...
Beni cezalandırıyorum bizsiz...
Seni düşünmekten kaçıyorum susuz dublelerde.
Bir zamanlar sabahlara kadar
birbirimizin gözlerinde kaybolduğumuz
gecelerimiz vardı..
Bir zamanlar olur olmaz şeyleri hayal ettiğimiz
düşlerimiz vardı.
Bir zamanlar çocuklar gibi
Çağırma beni,
Ayaklarım suyun serininde,
Derinlerde ruhum.
Yüreğimin kısırlığı
Hasretlerden kaldı.
Çağırma beni.
Bir İstanbul ikindisi,
Ayaza çekmiş soğuk..
Üşüyor ellerim …
Saat’in dördü, susmuş bütün sesler,
Ne bir arayan ne bir soran
Kapının ziline dokunacak bir el özlemi içimde,
Karardım yine bulutlar gibi
Ha yağdım ha yağacağım sessizce,
Bereketi yok artık düşen tanelerimin
Daha çok kuraklaşıyor ruhum, eksiliyorum sanki..
Anlam yaratmaya çalışıyorum manasız tutunuşlardan,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!